Type-IIB Denizaltısı Diorama Denemesi

     Büyük savaş devam ederken hiç beklenmedik bir şey olur ve devasa bir meteor çarpar ve ardından yırtılan okyanus kabuğu ve atmosfere yayılan yoğun gazlar sonucu dünya insanlık için korkunç denilebilecek bir buzul çağına girer. Yerin üzerinde hayat artık belli bölgelere sıkışmış haldedir, Kıyameti andıran yer yüzünde yaşamanın baskısına dayanamayan bir grup asker yedek malzeme bulmak üzere girdikleri tersanede kuru havuzda yapımı devam eden bir Alman Tip-2B denizaltısı bulurlar, büyük oranda tamamlanmış olan bu denizaltı onlar için bulunmaz Hint kumaşı niteliğindedir. Yer üstünden iklim dolayısıyla ulaşamadıkları yerlere suyun altından rahatlıkla ulaşabilmektedirler. Askerler bu denizaltıyı ihtiyaçlarına göre hızlı bir biçimde modifiye eder ve ona bir isim verir. Gemimizin adı bundan böyle Livyatan olmuştur ve artık okyanusun azgın sularıyla mücadele etmeye hazırdır.

     Hikayesi bu olan bir diorama yapmak vardı aklımda bir süredir. Denizaltında yıkılmış şehirler Atlantis'i ilk duyduğum çocukluk günlerinden beri aklımdan çıkmıyor. Her zaman en güzel hikayeler, filmler bu filmler oluyor. Bilinçaltımda yatan gerçek sebep nedir bilmiyorum. Geçtiğimiz günlerde bir de Stoktan'ın blogunda 3 Temmuz 1992'de yayınlanan Segrelles hikayesini de okuyunca birden çoktan söndüğünü sandığım ateş yeniden alev aldı ve bu alevi durdurmak için bir diorama yapmaya niyetlendim. Daha önce birçok sualtı sahnesini yapım aşamasında berbat ettiğimi biliyorsunuz. Tecrübenin bedeli çok ağır olabiliyor. Maddi hasarın yanında canınız da yanabiliyor. Bu sefer sanırım başarmaya her zamankinden daha da yakınım. Bu denemem hakkında kısa kısa notlar aldım. Epoksi reçine ile çalışırken dikkat etmeniz gereken şeyleri kısaca özetlemek istiyorum. Belki denemek isteyen olur, benim başıma gelenler sizin de başınıza gelsin istemem. İşte size tavsiyelerim şu şekilde:

1-Öncelikle en önemli şey sabır, çünkü reçine ve katılaştırıcıyı karıştırdığınızda dışarıya ısı veren, egzotermik bir reaksiyon gerçekleşiyor. Bu esnada sıcaklık eğer dikkat edilmezse 280 santigrad dereceye kadar ulaşabiliyor. En önemli şey bu sebepten ısı kontrolü. Isı kontrolünü sağlamanın en kolay yolu belli bir kütleye ait olan yüzey alanını genişletmek. Kalıp içerisinde herhangi iki eksende kalınlık 1.00-1.5 cm'i geçtiği zaman reaksiyon hızlanıyor ve kontrol edilmez oluyor. Bu sebepten kalıba epoksiyi katman katman döküp 24 saat en az donmasını beklemek gerekiyor. Burası çok önemli, mutlaka ve mutlaka donmasını bekleyin.

2-Pekala donmasını beklemekte sorun yok ancak katmanlar arasında renk farklılıklarının önüne nasıl geçeceğiz? Bunun için ben şöyle bir yol izledim. Renklendirme işini tek seferde reçine şişesinde yaptım. Saydam cam boyasını şişe içine döktüm, bir güzel karıştırdım ve baloncuklardan kurtulmak için bir gün bekledim. Sonrasında her katman için ayrı ayrı renklendirme işiyle uğraşmak durumunda kalmadım. Bu konuda en büyük korkum katmanlar arasında çizgilerin görünmesiydi ancak bu çalışmada farklı karışım oranları denemiş olmama rağmen katılaşmış halde kırılma katsayıları aynı olduğu için katman çizgileri görünmedi. 

3-Kesinlike 1.5-1.0 cm altında katılaşmayan, ısısı artmayan epoksi sizi yanıltmasın. 4. katmanı döktükten sonra artık kullandığım epoksinin aynı epoksi olmadığına ikna olmuştum. 1.5 cm'lik katmanlarda hiçbir şekilde ısı artışı oluyor, reçine katılaşmıyordu. Ben de böyle olunca 4. katmanı dökeli 6 saat geçmişken beşinci 1.5 cm'lik katmanı hazırlayıp kalıba döktüm. İlk bir saat hiçbirşey olmasa da biz uyuduktan sonra ortalık karışmış. Karışım maketi yakacak düzeye gelmiş. Maket içerisinde gördüğünüz boşluklar sıcaklıktan dolayı maket içinde genleşen sıcak havaya ait. Plastik birleşme yerleri ısı etkisiyle gevşeyince oralardan dışarıya fırlamışlar ve o halde katılaşmışlar. Balonukların belli bir tarafta yoğunlaşmış olması büyük şans, en azından maketin bir kısmı düzgün sayılır.

4-Maketi sabitlemek çok önemli. Maket içinde ısınan havayla birlite maketi zeminde tutmak çok zorlaşıyor, bu sefer ben zemine maketi güzelce vidaladım.

5-Kalıp için akrilik kestirmek en güzeli imiş, ısıdan da kolay kolay etkilenmeyen bu malzeme diorama yüzeyini de çok güzelleştiriyor. Tekrardan zımpara, cila gerekmiyor.

6-Son olarak yapacağınız çalışmada hacim hesanını iyi yapmalısınız. Epoksi reçine yoğun bir malzeme. Kullanacağınız epoksi reçine türüne göre hacmi hesaplayıp miktarı belirlemelisiniz.