19 Mayıs 2023 Cuma

Asklepion Çizimleri - II

     Bazen çizmek istediğiniz hemen hemen her şey çok küçük bir alanda toplanmış olmasına rağmen çizim için kullanabileceğiniz süreyle alakalı sorunlar yaşayabiliyorsunuz. Bergama'da ne yazık ki benim için öyle oldu, koca bir defteri tek başına dolduracak kadar detay varmış şehirde. Umarım bu karşılaşmamızın üzerinden çok zaman geçmeden düzgün bir biçimde çizebileceğim ve hatta bazı yerleri fotogrametrik olarak tarayabileceğim zamanım olur şehirde.


18 Mayıs 2023 Perşembe

Roma Havuzu - Asklepion/Bergama

     Bilgisayar oyunlarında eğer oyun Roma döneminde geçiyorsa mutlaka kullanılan hoş bir sahne klasiği vardır, bu sahnede genelde derinliği en fazla bir karış olan, etrafı sade, ince ve zarif sütunlarla bezenmiş bir havuz vardır. Çoğu zaman su birikintisinin üzerinde renkli çiçek yaprakları da sahneye ayrı bir güzellik katar, oyunda bile olsa insan bakmadan pek geçemez. Bergama'da ziyaret ettiğimiz Asklepion Örenyeri'nde karşıma bu sahne çıkınca dayanamadım, vaktim olmamasına rağmen hemen hızla çizime koyuldum, belki ilerde başka bir oyunda denk gelirse eski halinin fotoğrafını da eklerim. Bu gördüğünüz havuz da kenardaki odaların kapılarının açıldığı bir salonda yer alıyordu. Çizim yaparken gözümde eski halini canlandırmak zor olmadı.


17 Mayıs 2023 Çarşamba

Cibali Caddesi'nden Bir Ev

     Zeyrek sokaklarında çizmiş olduğum ikinci resmi bir düğün sebebiyle tamamlayamadım, halbuki ne kadar da gaza gelmiştim. Ara sokaktaki düğüne gelen arabalar park yeri ararlarken bir noktadan sonra üzerimize falan park etmeye çalıştılar ve bu noktada biz de artık gitmemiz gerektiğini anlamış olduk. Geri geri ilerleyen arabaların totoları bir yerden sonra tehlikeli olmaya başlayabiliyor, bu da bir anıdır düşüncesiyle resmi o andaki olduğu haliyle bırakmayı doğru buldum ve işte karşınızda Cibali Cd.'den eski bir ev.

16 Mayıs 2023 Salı

USk İstanbul Zeyrek Buluşması

     Buluşmalarda İstanbul'u gezdikçe sinir oluyorum, bu güzel şehri batırmak için neden bu kadar çabaladığımızı anlayamıyorum. Anlayamadığım diğer bir konu da İstanbul'un hala nasıl direnebildiği, ben olsam herhalde en fazla 20. yüzyılı görebilirdim. İstanbul romantizminden nefret ediyorum, bu sözleri de bu çerçevede söylemiyorum. Bildiğim kadarıyla Yarımburgaz Mağara'sını İstanbul'un ilk yerleşim yeri olarak düşünebiliriz, bu doğrultuda 40-50 bin yıllık bir tarihi var üzerinde tepindiğimiz bu kentin. Buna rağmen sağını solunu traşlamaya, yok etmeye inatla devam ediyoruz. Son buluşmamızda Zeyrek Camii'ne bakarken bu düşünceler sayesinde sinir küpü oldum, hele aşağı tarafa doğru yürüdükçe karşı sırtlardaki manzara iyice sinirimi bozdu. Yine de son zamanların en kalabalık buluşmalarından birini gerçekleştiriyor olmanın verdiği hisle biraz teselli buldum. Kim bilir belki ilerde biz de öğreniriz bu şehircilik denen naneyi.



15 Mayıs 2023 Pazartesi

"M" for Moustapha Market Kapıkule/Edirne

     Bir markete Mustafa adını vermek kimin fikriydi bilmiyorum ancak ortalıkta kocaman bir "M" harfi görünce insanın çizesi geliyor. Her ne kadar çoğu zaman kuzeyli kardeşlerimize yüklensek de Trakya bölgesinde de zihinsel süreçler kendilerine garip ifade biçimleri bulmakta pek de zorluk çekmiyor. Böyle alakasız sahneler insanın aklında sebepsiz çağrışımlara neden oluyor, tüm çizim boyunca zihnimde Umut Sarıkaya'nın bir karikatüründe geçen "Give me your zekat Moustapha" repliği dolandı durdu. 

    

14 Mayıs 2023 Pazar

Trafo Direği - Kapıkule/Edirne

     Sonunda ben de aldım o meşhur defterden... Bu defteri elinde görmediğim çok az çizer kalmıştı haliyle bu durumdan etkilenmediğimi söyleyemem, zaten tam da bu boyutlarda küçük bir defter arıyordum. Kargom hızlı gelince hemen ertesi günü defteri yanıma aldım belki arazide beklerken bir şeyler çizerim diye. Bu gördüğünüz trafo kulesi yüzlerce metreden bağırıyordu çizilebilmek için ancak üşengeçliğim üzerimdeydi, kararsızdım. Sonra bu bağırmalar iyice +18 bir hal almaya başladı, küfürlerin ardı arkası kesilmiyordu, kendini çizdirene kadar uğraştı, çizerken bile tükenmek bilmedi sızlanmaları. Sonunda çizimini gördükten sonra bu sefer de gövdemi kalın çizmişsin, ben o kadar kaba gövdeli miyim diye söylenmeye başladı. Şükür ki ekip arkadaşlarımın bölgedeki işi bitti ve beni sonunda bu huysuz trafo direğinden kurtardılar.