21 Ağustos 2023 Pazartesi

Yalçın Altın Anısına...

     Pandemi zamanı geceleri maket yaparken Lovecraft eserlerinin sesli kitap hallerini dinliyordum, nedense hiç Türkçe seslendirenlere bakma gereği duymamıştım. Moby Dick faciasından sonra arama bile yapmadım ancak İngilizce okurlardan dinlerken sağda önerilerde Yalçın Altın'ın kanalı çıktı, pek bir beklentiye girmeden hadi bir bakayım dedim, o dönem hangi hikayeyi seslendiriyordu hatırlamıyorum ancak ben hemen Charles Dexter Ward Vakası'na doğru kırdım dümeni, inanılmaz derecede başarılıydı. Tam olarak kafamda hayal ettiğim biçimde seslendirmişti kitabı, o günden beri hala favori Lovecraft seslendirmenim kendisi. Yanlış hatırlamıyorsam iki sene önce falan ilk kanser teşhisi konmuştu, onu atlattı, sonra tekrar nüksettiğini söyledi yine kemoterapi süreçleri falan derken Yalçın Altın 2-Kanser 0 türünden bir şeyler paylaşıp hepimizi mutlu etmişti. Bu süreçte konuşmaya da başlamıştık, ara ara haber alıyorduk kendisinden. En son birkaç ay önce Instagram'dan iletişime geçmeye çalışmıştım, cevap yazmamıştı. Kanalda da uzun zamandır hareket yoktu, video altına yorum falan da bıraktım geçtiğimiz aylarda ama nafile. En son bugün acaba sağda solda e-posta aderesi, telefon numarası bir şeyi var mıdır diye bir Google taraması yapacakken daha ismini yazar yazmaz sayfa başında vefat haberini gördüm 9 Temmuz 2023 tarihinde gözlerini kapamış. Aklıma son konuşmamız geldi, Lovecraft hemen hemen bitmeye durunca şimdi sırada bizi kimler bekliyor diye konuşmuştuk biraz. Hastalıkla alakalı durumlar ne diye sorunca: "Merak etme daha seslendirilecek çok öykü var" demişti. Daha dün akşam milyonuncu defa tekrardan Innsmouth Üzerindeki Gölgeyi dinliyordum, böyle durumlarda düzgün bir veda edememek insanı bayağı üzüyor. Tek tesellim büyük ihtimalle nefes alıp verdikçe bir şekilde sesinin bir şekilde en azından bulunduğum odanın duvarlarında yankılanacak olması, ölüme direnmek böyle bir şey olsa gerek. 

Yalçın Altın Lovecraft Öyküleri Kanalına Ulaşmak İçin


16 Ağustos 2023 Çarşamba

Saray-Vakıflar Yolu Üzeri

     Bu yazın hiçliğin ortası çizimi de bu resim oldu, sahne pek güzel olmasına rağmen malzemelerimi hafta sonu kullandığım çizim çantasında unutunca artık geriye ne kaldıysa onunla idare ettim. Böyle sahnelerde mürekkepleme olmayınca pek başa çıkamıyorum. Gördüğünüz üzere çizimde üç katmanda toplanmış gibi olması gerekirken minyatür gibi çok daha düz bir görünüm elde etmeyi başarmışım onca uğraşa rağmen. Neyse artık kısmet başka resimlere...

15 Ağustos 2023 Salı

Artİstanbul Feshane Buluşması

     Bir süre önce sosyal medyada Feshane'nin restorasyonunun tamamlandığı ve eski kullanım şekli olan yöresel ürün fuarının tamamen dışında sanat galerisi olarak projelendirildiğini görmüştük. Bu buluşmada hepimiz mekanın yeni halini merak edince hadi madem bir gidelim dedik. Ben kendi adıma yeni halini bayağı beğendim, Haliç kenarında kütüphanesi, kafesi ve galerileriyle hiç de fena olmamış. Bu buluşmada yine bir miktar üşengeçlik göstersem de çizim yapabilmeyi başardığımı ifade etmem gerekiyor. Böyle böyle normal bir biçimde çizim yaptığım günlere döneceğim sanırım.



14 Ağustos 2023 Pazartesi

Malzemesiz Yakalanmak...

      Bazen pat diye olmadık bir yerde karşıma çok güzel bir sahne çıkıyor ve o anda çantama davranır davranmaz ihtiyacım olan malzemelerin çantamdan sebepsiz yere bizzat şahsım tarafından çıkartılmış olduğunu fark ediyorum. Bu sahnede "Bu kadar hoşuna giden neydi acaba?" derseniz inanın ben de bilmiyorum. Sanırım sahnenin katmanlı yapısı hoşuma gitti, çatının altında kalan kısımların renkleri falan da olabilir ancak eldeki malzeme sınırlı olunca ortaya işte böyle bir resim çıktı.

13 Ağustos 2023 Pazar

USk İstanbul Maçka Parkı Buluşması

 

     Yaz mevsiminde en güzel buluşmalar bence park-bahçede olanlar, ki bir de parktaki baskın ağaç türü Çam ise gerçekten parkta geçen süre efsanevi statüsüne çıkabiliyor bir anda. Pek romantize etmek istemiyorum bu durumu ama Çam en güzel kokan ağaçların başında yer alabilir, hele bir de yaz sıcağında tatlı bir rüzgarla bu koku bronşlarınızın en derinliklerine kadar ulaşabiliyorsa. Bir de buluşmada uzun zamandır göremediğimiz yüzler vardı, yıllar sonra muhabbete kaldığımız yerden devam edebiliyor olmak her seferinde ilginç geliyor. Bu buluşmanın çizimi de aşağıda:



12 Ağustos 2023 Cumartesi

Kabuslar Üzerine

     Sizin de zihniniz size bütün gün bir ton sorgu-sualle eziyet çektirdikten sonra bir de bu yetmez deyip uykunuzda bilinçaltının rutubetli, havasız, soğuk ve sıkıcı koridorlarından bir seçki sunduğu oluyor mu? Bir de alçak herif bunu yaparken zerre zahmete girmeyip gece boyu çıkartıp çıkartıp bayat bayat kabusları yaşatıyor her seferinde . Hastalık, yüksek ateş vs. gibi durumlar harici topu topu üç tane kabusum var hiç değişmeyen, haftada en az iki gece bu kâbusları değişik kombinasyonlarla görürüm hep. Bunlardan ilki geç kaldığım veya habersiz-hazırlıksız yakalandığım lise veya üniversite vize-final sınavı kabusu, ikincisi burada pek bahsetmek istemediğim çocukluk travmalarından kaynaklı bir kabus ve sonuncusu ve en orijinali de bin bir türlü yol kâbusları-ki zihnimin en yaratıcı olduğu kısım bu kısım-. İlk kabusum olan sınav kabusunu neden gördüğümü artık anlayabiliyorum. Tamamlamadan yattığım veya tamamlamayı unuttuğum yaşantımda en ufak bir önemi bile olmayan bir iş kalemi varsa genelde o gece saçma sapan bir sınav rüyası deneyimliyorum, ancak bu son iki taneyi hangi durumlarda gördüğümü henüz çözemedim. Mesela bu ara sık sık yol kabusu görüyorum. Yol kabusu çoğunluk şu şekilde gerçekleşiyor: bir yerden bir yere kalıcı olmayan yolculuklar esnasında yasadığım bir dizi saçmalıkları içeriyor. Yolda araba, otobüs vs. bozulması, patlayan tekerler, boktan dinlenme tesislerinde görevlilerle tartışma, dondurucu soğuk gibi her türlü saçmalık buna dahil. Dün gece mesela huysuz kadının birine dondurucu soğukta şehirler arası şoförlük yapmam gerekiyordu ve nedense araç içinde yangın çıkmasından ödüm kopuyordu. Yolun sonunda tıka basa arabayı dolduran alışveriş çantaları kendiliğinden alev almaya başladı ve bunları arabadan çıkartmaya çalışırken arabanın her yerinden patlama sesleri geliyordu. Bir yandan arabadan üzerinde alevlerle fırlayıp karda yuvarlanan kadına ağzım açık halde bakarken diğer yandan da araç için "Şimdi şirkete ne diyeceğim ben?" diye yüreğime kramplar giriyordu. Başka bir gün de mesela Anadolu'nun bir ucunda bozkırın ortasında soğuktan donmuş bir halde otobüsten inmişken otobüs pat diye kalkmış oluyor ve ben bin bir zahmetle kilometrelerce ötedeki şehir merkezine ulaşıp oradan da ulaşmamız gereken son noktaya varmak için araç arıyorum.  Umarım bir gün bu rüyaları da hangi şartlar altında gördüğümü bulabilirim.

11 Ağustos 2023 Cuma

Tamiya Toyota Celica GT-FOUR (1/24 Scale)

     Bugün sizlere emektar kompresörümle tamamladığım son kitin incelemesini yapmayı planlıyorum. Kompresörün tank bölümündeki hafif hava kaçağını tamir etsin diye verdiğim tamirci motorun hava çıkışından itibaren bu bölümü tamamen parçalayınca ben de kompresörsüz kalmış durumdayım. Bu esnada yapamadığım modellere üzülürken bir yandan da ilk defa tecrübe etmiş olduğum Tamiya tarafından üretilmekte olan Toyota Celica GT-Four kitinden de bahsetmek istedim. Kitin yapımı esnasında herhangi bir aftermarket ürünü kullanmadım, çoğu sivil taşıt modelcileri tarafından kullanılmakta olan doku detaylandırma ürünlerinden de pek yararlanmadım. Hatta sonlara doğru araba gözüme aşırı derecede parlak görününce komponentlere de bulaşmadım ancak itiraf edeyim bu bayağı hatalı bir kararmış, uçaklarda gözüm hep mat verniğe alışınca araba boyasının nasıl bir şey olduğunu sanırım gözden kaçırdım.