30 Ekim 2020 Cuma

Zvezda Russian Naval Fighter Sukhoi Su-33 Flanker-D Kiti İncelemesi (1/72)

1996 yılında USS San Jacinto gemisinden  askerlerin Kuznetsov'u ziyaretleri esnasında bir Su-33
-Tarihçe-
    Bugün sizlere henüz tamamlamış olduğum bir kitten bahsetmek istiyorum. Daha önce burada bazı Doğu bloku ülkeleri tarafından kullanılmakta olan Sukhoi Su-27SM uçağının yine Zvezda tarafından kalıplanan ve Revell tarafından da yeniden kutulanan kitini incelemiştik. Bu sefer bahsedeceğimiz kit yine bir Flanker varyantı olan Su-27K Naval Flanker, yani Su-33 Flanker D. Soğuk savaş sonlarına doğru Sovyetler ellerindeki gemilerde kullandıkları uçaklardan yana dertlidir ve yeni gemilerinde kullanılmak üzere yeni bir donanma uçağı istemektedirler. Bu görev için sıfırdan bir uçak tasarlamak yerine ekonomik nedenlerden ötürü mevcut durumda elde bulunan Su-27 ve Mig-29'ların uçak gemisine uygun hale getirilmesine karar veriliyor. Su-27 halihazırda kendini defalarca kanıtlamış bir uçak olsa da uçak gemilerinde görev yapacak hale gelebilmesi için bir sürü değişikliğe ihtiyaç duymaktadır, ancak bunlardan bahsetmeden önce denizlerin bahtsız uçak gemisi Amiral Kuznetsov gemisine biraz değinelim.
Amiral Kuznetsov'un Güvertesinde güneşlenen denizciler
     İlerleyen günlerde yapmak ve yazmak istediğim gemilerden biri olduğu için şu anda sadece işimize yarayacak kadarından bahsedeceğim. Su-27 üzerinde yapılan değişiklikleri anlamak için bu uçakların görev yapacağı gemiye de bakmak gerekiyor. Gemimiz Amerika'lı muadillerinden bayağı farklı bir biçimde tasarlanmış. Üretildiği dönemde Amerika gemilerde nükleer tahrik sistemlerini kullanırken Sovyetler bu gemi için mazotla çalışan motorları uygun görüyorlar. Bu sebepten ötürü Kuznetsov'u kilometrelerce öteden tanımak mümkün, çünkü gemiden çıkan dumanlar geminin imzası niteliğinde. Gemide nükleer tahrik sistemleri olmayınca ne yazık ki Amerikan gemilerindeki buharla çalışan katapult sistemi de gemide kullanılamıyor. Bunun manası şu; gemide bulunan uçaklar kendi motor güçleriyle ancak kalkış yapabiliyorlar. Bu sebepten ötürü uçakların motorları biraz daha güçlendiriliyor ve gemiye bir adet sıçrama pisti(sky ramp) ekleniyor. Her tercihin iyi ve kötü yanları vardır. Bu şekilde STOBAR  olarak tasarlanan gemilerde uçakların kalkışa geçmesi için birkaç dakikaya ihtiyaçları var, aynı anda az sayıda uçak kalkış yapabiliyor. USS Nimitz gibi bir gemide aynı anda saniyeler içerisinde üç tane uçak bu katapultlarla göklere fırlatılabilirken ne yazık ki burada aynı süre zarfında çok daha az sayında uçak gökyüzüyle buluşabiliyor. Bu durum uçakların kalkış ağırlığına da etki ediyor. Ne yazık ki bahsedeceğimiz Su-33'ler gemiden asla tam yükle kalkamıyorlar. Zaten Suriye operasyonları sırasında iniş esnasında teli kopartan bir Su-33'ün düşmesinden de bu olay sorumlu tutuluyor. Yakıt seviyesi önlem alınana kadar bingonun altına düşüyor ve pilot atlamak zorunda kalıyor. Peki bu kadar şeyden sonra "STOBAR'ın iyi yanı kaldı mı?" diye soracak olursanız uzmanların cevabı şu: uçaklar katapultla saniyeler içerisinde çok yüksek hızlara çıkarak, stres altında zorlanmadıkları için gövde ömürleri daha uzun oluyor. Bu doğrultuda uçakları gemiye uygun hale getirmek için şu değişiklikler yapılıyor: Öncelikle uçakların geminin hangarına sığdırılması görevinin yerine getirilmesi gerekiyor. Bunun için Su-27 dikey stabilizörleri yukarıdan biraz traşlanarak hangar tavanına uygun hale getiriliyor. Bu devasa uçağın yine hangarda daha az yer kaplaması için yatay stabilizörler ve kanatlar katlanır hale getiriliyor. Gördükleri manzara hala yetersiz geliyor olacak ki bir de arka radom yeniden dizenlenerek hem kısaltılıyor hem de alt tarafına bir yakalama kancası ekleniyor.
     Uçak gemilerinde bildiğiniz üzere inişler de normalden biraz farklı. Sonsuz uzunlukta pistlere süzülerek alçalıp sonrasında pist boyunca yavaşlamak ve sonunda durmak gibi bir seçeneğiniz yok, bunun yerine güvertede bulunan birkaç sıra halindeki halatlardan birini uçağınızın altındaki kancayla yakalamanız ve bu halatın gerilmesi sonucu aniden yavaşlayarak yüz metreden daha kısa bir mesafede durmanız gerekiyor. Bu çakılmaktan hallice iniş yöntemi haliyle uçağın iskeletine inanılmaz bir yük bindiriyor ve bu sebeple Su-33'lerde gövdenin de daha dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. Yine bu kalkış ve özelliklerde inişlerde uçağın güverteyi büyük bir hassasiyetle ıskalamadan bulabilmesi için düşük hızlarda uçağın kontrolünü arttırmak için kanat yüzeyleri arttırılıyor. Su-27'lerin aksine flaplar, aeleronlar bu iş için genişletiliyor ve bunlara ek olarak uçağın ön kısmına canardlar ekleniyor. Bu uçuş yüzeylerinde yapılan modifikasyonlar sonrası hem kalkış mesafesi kısalıyor, hem de düşük hızlarda daha kontrol edilebilir bir uçağımız oluyor. Bunlarla birlikte bir de zamanın getirdiği yenilikler de uçağa uygulanarak yeni bir Flanker yaratılıyor.
Yeniden tasarlanan kuyruk radomu ve yakalama kancası
-İncelemeye Giriş-
Uçaktan biraz bahsettikten sonra kitin incelenmesi aşamasına gelebiliriz. Bu incelemeleri yapma sebebim aslında piyasada karşıma çıkan incelemelerin çoğunun "inbox review" dedikleri türden olması. Açıkcasını söylemek gerekirse maketin kutusunu açıp içinden çıkan çerçeveleri fotoğraflayıp veyahut kayda alıp üzerine yorum yapanları gördükçe deliriyorum. Bu durumun kötü yanı bir yerden sonra tüm incelemelerin birbirinin aynısı olması. Bu incelemeyi yapan arkadaşların neye göre "well done" yahut "highly recommended" dediklerini anlamak çok zor. Bu yüzden usta bir modelci olmasam da en azından benim seviyemdeki insanlara yaptığım kitlerin bir kısmını dahi olsa, incelemeye tabii tutarak, yapım esnasındaki ve sonrasındaki tecrübelerimi anlatarak ne ile karşı kaşıya olduklarını anlamalarına yardımcı olmak istiyorum. 
https://www.scalemates.com/kits/zvezda-7297-sukhoi-su-33-flanker-d--972241
Kılavuz
     Çok yeni bir teknolojiyle üretilen bu kitin kapağında muhteşem bir Su-33 görseliyle karşılaşıyorsunuz. Şu resmi eve tablo diye asası gelir insanın. Böyle tutkulu kapaklar görünce gaza gelmediğimi söylersem yalan söylemiş olurum. Kutu içerisinden çıkanları zaten birçok yerden görebilirsiniz, bu sebepten ben o konuya çok girmeyeceğim. İncelemeye adet olduğu üzere kılavuzla başlamak istiyorum. Flankerlar'da Zveda'nın o alışık olduğunuz karışık tek ve uzun sayfa garip kılavuzları yok. Üzerine kafa yorulmuş detaylı anlatımlara sahip, daha fazla çizimle zenginleştirilmiş bir kılavuz var. Bu çizimler eski Revell kitlerindeki gibi iç içe karmaşık bir halde de değil, gerekli boyutlarda bir sürü çizimle güzel güzel anlatmışlar aşamaları. Özellikle sürekli Nato uçakları yapan benim gibi biri başka bir tasarım modelinin ürünü olan bir uçağı yaparken zaman zaman bayağı zorlanabiliyor ve bu durumlarda kılavuz iyi bir yardımcıya dönüşüyor. Birkaç dekal numarasının hatalı yazılmış olması haricinde pek bir hataya da denk gelmedim.
-Dekal Seti-
İkinci konumuz ise dekal seti: iki farklı uçağı yapabildiğimiz dekal seti son derece detaylı. Sadece uçağa ait etiketler başarıyla yapılmamış aynı zamanda mühimmatların etiketlerine kadar son derece detaylı çalışılmış. Dekal setinin kim tarafından üretildiğine bakmadım ancak renkler son derece güzel ve dekaller gayet ince. Uçağın üzerine naylon muşamba yapıştırılmış gibi durmuyor yani. Her ne kadar Microsol'ü bol bol kullanmış olsam da aslında pek de gerek kalmıyor, zaten içerideki suyu atınca neredeyse kayboluyor yüzey üzerinde, yapıştırmadan çok boyanmış gibi duruyor.
-Yapım Süreci ve İçerik-
Öncelikle belirtmeliyim ki bu kit kolay bir kit değil, biraz moral bozucu bir kit, ancak bunun sebebi kitin imalatından çok detay seviyesi. Bu sebepten ilk söyleyeceğim şey bayağı sabırlı olmanız gerektiğidir. 
     Hızlıca giriş yapmak gerekirse kiti üç farklı şekilde imal edebilirsiniz. İlk versiyon uçar halde, ikincisi yerde ve kanatlar açık, üçüncüsü de yerde ve kanatlar kapalı halde. Lafı uzatmadan yapıma geçmek gerekirse önce yine kokpitle işe başlıyoruz. Kokpit ne yazık ki fazla detaylı türden değil, paneller üzerinde yer alan göstergeler, tuşlar kabartı halde değil dümdüz verilmiş, buralara sadece dekaller geliyor. Kim bilir belki ileride parayı bol bulunca buralara birer detay seti de alır yaparız. Fıtlatma koltuğu bu ölçek için kabul edilebilir bir detay seviyesinde. Bu kısımda kullanılacak olan saydam parçalardan bahsetmek gerekirse, benim kutumdan çıkanlar son derece düzgün ve temiz parçalardı, ne bir kalıp izi ne de bulanıklık bulunmuyordu kokpit camları üzerinde. 
     Gövde iki ana parçadan oluşuyor. Daha önce yapmış olduğum Su-27SM kitindeki gibi kanat başlangıcından ayrılmış halde değil bu defa. Hal böyle olunca çok daha temiz bir iş çıkıyor ortaya. Gövde altında yer alan hava alıkları ne yazık ki yine üç parça halinde verilmiş. Bu biraz sinir bozucu olabilir. Benim gibi dikkatsizseniz bu parçaları yapıştırırken parmak iziniz plastik üzerinde kalabilir. Su-27'den dersimi aldığım için bu sefer titizlikle parçaları yerine oturttum ve birleşme çizgilerinde çok çok az zımparayla bu kısım pırıl pırıl oldu. 
     Tam bu noktada sizlere küçük bir tavsiye vermek istiyorum, ne yazık ki kanat katlanma mekanizması biraz zorlayıcı. Benim yaptığım gibi önce gövde ve kanat içlerinde kalan kısımları kanata ve gövdeye yapıştırım sonradan boyandıktan sonra birleştirmek isterseniz, hem kanat üzerindeki boya mahvoluyor, hem de sağlam bir biçimde yapışmıyor. Bu yüzden eğer güzel bir biçimde parçaların oturmasını istiyorsanız önce bu menteşe mekanizmasını katlanmış gibi birleştirmeniz sonra bu parçanın sadece kanatlarla birleştirilmesi gerekiyor. Son olarak boyama sonrasında gövde içinde kalacak olan kısım boyandıktan sonra yapıştırılarak daha sağlam bir birleştirme sağlanabilir.
     Bu bahsettiğimiz bölümler haricindeki aşamalar sizin tercihinize kalmış, istediğiniz biçimde kitinizi şekillendirmekte özgürsünüz. Zaten bu aşamalara dikkat ettiğinizde sorunların bir çopunu halletmiş olacaksınız. Öyle silindirik gövdeli yapıda bir uçak olmadığı için gövde birleşme çizgileriyle de uğraşmanıza gerek kalmıyor, buraya kadar dikkatli bir biçimde geldiyseniz buradan sonrası inanılmaz bir biçimde hızlıca akıyor.
     Uçağın kendisi haricinde Zvezda bu kitte şöyle çok güzel bir şey yapmış. Kitin içerisinden normalde en az beş on dolar vererek alabileceğimiz detay parçaları da çıkıyor. Bunları listelemek gerekirse:
8 Adet Lastikler İçin Takoz
2 Adet Hava Alıkları içik Kapak
1 Adet Merdiven
1 Adet Otutut Halde Pilot Figürü
1 Adet Ayakta Duran Pilot Figürü
Bu kit haricindeki malzemeler de en az kitin kendisi kadar değerli. Bıktık usandık artık markalara para saymakta. Zaten her türlü soyup soğana çevirdiğiniz biz maketçileri biraz olsun şöyle küçük hediyelerle sevindirseniz ne çıkar? Bu yaptığı düşünceli hareket sebebiyle Zvezda'ya bir kere daha teşekkür ediyorum.



Kitle alakalı bahsetmek istediğim son konu da kit hakkında yapım öncesinde konuştuğum herkesi ortak derdi olan panel çizgileri. Ne yazık ki panel çizgileri yeterince derine inmiyor bu bir gerçek, ancak bu panel çizgileri derin olmasalarda V şeklinde bir vadiden çok U şeklinde birer çentik halinde oldukları için sanırım yıkama sonrası çok daha belirgin bir hal alıyor, panel çizgileri çok daha görünür bir hale bürünüyor.
-Sonuç-
     Ülkemiz maketçi raflarında yer alan Flanker kitlerinin büyük çoğunluğunu oluşturan Zvezda, Hasegawa ve Trumpeter kitleri arasında çeşitli kaynaklardan taradığım kadarıyla gerçeğe en uygun model Zvezda'da yer alıyor ve buna rağmen bu üç marka içerisinde en uygun fiyatlı kit de Zvezda'nın Flanker'ları. . Bunun yanında bu iki markadan farklı olara bu kiti aldığınızda sadece uçağı ve birkaç parça mühimmatı değil, uçakla birlikte takozlar, kapaklar ve pilot merdiveni gibi bir sürü kıymetli detay ürünü de kutu içerisinde almış oluyorsunuz. Bu şartlar altında düşündüğümde bir Flanker yapmak istediğimde nereye bakmam gerektiğini artık çok iyi biliyorum diyebilirim. Aslında ilerleyen günlerde bir Flanker patlaması yapma projem de var ancak bunun için zaman yaratmam gerekiyor. Üç farklı markaya ait Su-27 kitlerini alıp aşama aşama inceleyerek burada sizlerle paylaşmak istiyorum.  










2 yorum:

  1. Çok temiz çalışıyorsunuz.Eskitme olduğunda harika olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok teşekkür ederim. Aslında bir miktar eskitme var ancak ipin ucunu kaçırırım korkusuyla çok yoğun çalışmaktan kaçındım.

      Sil