Yıllar önce bir gün D&R'ın koridorlarında bu arkadaşla karşılaştık. O zamanlar daha maketçiliğe yeni yeni başlamışım, henüz daha ilk uçağımı yapabilir hale gelmek için gün sayıyorum. Bir anda bu Revell tarafından üretilen 1/72 ölçekli B-17 kitiyle burun buruna geldik. Koskoca bir B-17'nin küçültülmüş bir versiyonunu eve sığdırabiliyor olma düşüncesi içimde fırtınalar esmesine sebep oldu, zaten ezelden beridir 2. Dünya Savaşı bombardıman uçaklarına kaptırmış haldeydim gönlümü. Ne kadar cezbedici gelse de o gün B-17'yi almadım, henüz modelcilik konusunda emekleme çağlarındaydım ve iç detayları görünce bu kiti bitirebileceğime ihtimal vermedim. Yıllar sonra aldığım kiti bayağı bir model yaptıktan sonra ancak geçtiğimiz günlerde çekine çekine açabildim. Kutuyu açtıktan sonra sizi devasa bir çerçeve poşeti karşılıyor olsa da bu sefer yenilmeye pek niyetim yoktu, artık bu kiti yapabiliyor olmam gerekiyordu. Revell'in alışılagelmiş plastiğiyle karşılaşınca nedense bir rahatlama hissediyorum, herhalde ilk yaptığım uçak modelleri çoğunluk Revell tezgahından çıktığı için böyle hissediyorum. Böylelikle yıllardır kenarda gözümü korkutan bu arkadaşla macera dolu yolculuğumuza başlamış olduk, şimdi belki aranızda bir B-17 yapmak isteyen olabilir düşüncesiyle biraz ön bilgi verme düşüncesiyle kite geçiyorum.
30 Temmuz 2024 Salı
27 Temmuz 2024 Cumartesi
Sirkeci Garı-Bekleme Salonu
Love, Death and Robots serisinde Zima Blue diye bir bölüm vardı, ressamımız Zima tablolarının bir yerinde mavi bir kare bırakmaya başlar ve bu kare giderek tüm tabloyu kaplayacak boyutlara ulaşır. Kısa film boyunca biz de bu mavi karenin peşine düşeriz. Benim resimlerimdeki bu boşluk bırakmaların da böyle bir serüveni olacak gibi görünüyor, üşengeçlik seviyeme göre zamanla resmimin tamamını kaplayacak gibi. Normalde çizimi yaptığım gün garda WWI esnasında cepheden gönderilen ve asla sahiplerine ulaştırılamayan mektuplardan oluşan hüzünlü bir sergi vardı, biraz ondan bahsetmek isterken çizimin neredeyse 1/3'lük kısmını kaplayan şu boşluk sinirimi bozunca vazgeçtim sergiden. Sanırım bu resim itibariyle artık kendime bir çekidüzen vermem lazım.
25 Temmuz 2024 Perşembe
Afganistan'da Maket Yapmak(Barkın Bayoğlu)
Temmuz aylarını biraz hüzünlü bulduğumu defalarca dile getirmişimdir bu blogda. Barkın Bayoğlu'nu da yedi sene önce bugün kaybettik. Üzerinden yedi koca sene geçmiş, sanki dün gibi Altınlı Gece yayınlarının başlamasını beklediğim günler. Kendisiyle birebirde tanışma fırsatı bulamamış olsam da çoğu dostumdan fazla vakit geçirmişimdir, sanırım bu da yeni bir tanışma türü sayılabilir. Hala wayback machine'den modelcilik yazılarını okurum, hala yeni bazı kitleri almak istediğimde "babuş bu kiti yapmış mıydı acaba?" diye bir kontrol ederim. Racingz'de benim de tekrar tekrar okuduğum, Türk modelciler için artık kültleşmiş bir modelcilik motivasyon yazısı vardı kendisinin, yıllardır yazının çoktan kaybolmuş görsellerine ulaşmaya çalışsam da başaramıyordum. Bugün Altın Elbiseli Adam'ın yıldönümünde Gökhan Eren bu yazıya ait olduğunu düşündüğüm iki fotoğraf paylaşmış, hem yazıyı tekrar hatırlamak, hem de fotoğrafların kaybolup gitmesini önlemek amacıyla buraya taşımayı doğru buldum. Bu kısa olmasını planladığım açıklama sonrası sizi yazıyla başbaşa bırakıyorum:
*** ««Image»» yazılı kısımlar kaybolan görselleri ifade etmektedir.
19 Temmuz 2024 Cuma
Yedikule Hisarı Buluşması(19.07.2024)
1 Temmuz 2024 Pazartesi
Veli Efendi Hipodromu Bahçesi (30.06.2024)
Etrafta çizecek bir şey yoksa hemen ağaçlara saldırabilirsiniz, her zaman garip renk tonlarını ve dokularını bünyelerinde barındırmayı başarabiliyorlar. Hem biraz sıcaktan bunalmış, hem de azıcık dinlenecek gölgelik bir yer ararken buldum bu ağacı Veli Efendi Hipodromu bahçesinde. Gideceğim biraz daha yolum vardı aslında ancak 110 gsm'lik kağıda bu kadar oluyormuş, insan nerede bırakacağını bilmeli diyerek resmi sonlandırdım, en azından sulu kısmını. sonra da kuruboyalarla yaptık bir şeyler, umarım beğenirsiniz.