8 Şubat 2025 Cumartesi

Daihatsu Cuore Low Grade 2006

     Burayı nasıl kullandığımı artık biliyorsunuz, bu blog benim görsel, zaman zaman işitsel arşivim gibi. Genelde hayatımı o anda etkileyen şeylerden ufak da olsa bahsetmeye çalışırım. Bu yazı da öyle bir yazı daha çok kendime düştüğüm bir not, umarım görgüsüzlük yazısı olarak algılanmaz, standart kit inceleme yazılarımdan biri olarak bakarsınız umarım.

     Japonya'da Kei Car olarak adlandırılan bir araç grubu var, bu araç gurubundaki arabalar bazı sınırlamalara tabi tutulmuş; mesela bu sınıf bir araç en fazla 3.40 m uzunluk, 1.48 m genişlik, 2.00 m yüksekliğe sahip olabilirken motor hacimleri de 660 cc'yi geçemiyor. Bu araç grubuna o kadar çok şey sığdırılmış ki içerisinde mini panelvanlar, karavanlar, SUV'lar, lüks sayılabilecek coupe arabalar bile var. Şurada hazır yeri gelmişken Kyary Pamyu Pamyu'nun reklamında oynadığı bir başka Kei Car'ı da görün istedim.

     Daihatsu Cuore'de aslında bir Kei Car ancak ihraç versiyonu olduğu için motor hacmi 1 litreye yakın olacak şekilde ayarlanmış. Bu küçük arabalardan ülkemizde en fazla 600-700 tane satın alınmış olduğu tahmin ediliyor. KEi Car felsefesine gönül vermiş biri olarak bu arabaya da bayağıdır sempati beslememe rağmen aracın yaşı sebebiyle hep uzaktan bakıyordum. Geçen aylarda eski aracımız iyice sorun vermeye başladı ve bir noktada kaçınılmaz olarak o araçtan kurtulmamız gerektiğine karar verdiğimiz bir noktada bu kutu araba denk geldi.

     Bu tipsiz arkadaşı sanırım önceki sahipleri de çok sevmiş, bizim aracı satıl aldığımız Abdullah Amca'nın gösleri doldu biz ayrılırken, bu çirkinliğe rağmen bir şekilde gönülleri fethetme konusunda hiç sıkıntı yaşamamış belli ki kerata. Böyle sefil platformları neden bu kadar seviyorum bilmiyorum ama optimum ve süreklilik kelimelerini hayatında takıntı haline getirmiş biri için çok da şaşırtıcı olmamalı sanırım bu durum.

     Bu araba çok saçma sapan şeyler de yaptırıyor insana, durduk yerde arabanın abuk subuk yerlerde fotoğrafını çekmeye başladım, cidden şaka olmalı diyor insan bazen bu tipsizlik. Böylesine basit buzdolabından bozma bir şeyin insanın içinde böyle karışık hislere sebebiyet vermesi de insanın garibine gidiyor. Sanırım Fujimi'den 1/1 ölçekli bir kit almışım da gündelik kullanıyormuşum gibi hissettirdi bu araç bana biraz da ondan. Aracı garip bir biçimde eşim benden daha çok sevdi, ben hala gerçek olup olmadığı konusunda kendimi ikna etmeye çalışıyorum. Umarız bu beyaz eşyadan bozma arkadaşla uzun yıllar sorunsuz takılırız birlikte, arabaya ilk bindiğim andan beri soruyorum kendime neden daha önce almamışız diye.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder