20 Mart 2019 Çarşamba

Usk Istanbul Atatürk Arboretumu Buluşması

     Bazen buluşmalarda resimler üzerine laflarken çok basit sorular insanı çok ilginç yerlere götürebiliyor.  Geçtiğimiz Usk İstanbul buluşmasında bu durumun müsebbibi genç çizerlerimizden biri olan Başak'tı. Hikaye şöyle gelişti: Öncelikle bendeniz yukarıdaki resmi çizdim ve bitirmeye yakın Başak Hanım yanıma geldi. Resmin güzel olduğunu söyledi. Sonrasında ben de tam aksine hiç de güzel olmadığını söyledim. Devamında Başak o ana kadar düşünme zahmetine hiç girmediğim şu soruyu sordu:"Eğer bu resmi ben çizmiş olsaydım güzel olmuş demeyecek miydin?". Evet, soru gayet basit. Başkası tarafından yapılmış olsa muhtemelen çok ilginç gelebilecek bu resmi kendim yaptığımda neden hiç hoşuma gitmedi?


     Kendi resimlerimi neye göre beğenip beğenmediğimi bir süre düşündüm. Hangi şartlar altında kendi resmime güzel olmuş diyor, ya da aksine bu resimde olduğu gibi güzel olmamış diye fikir bildiriyordum. Bu soruya verilebilecek bir sürü cevap olsa da şöyle bir değerlendirme yaptığımı farkettim. Bir resmi çizmeden önce kafamda bir plan yapıyorum ve bu plan doğrultusunda ilerliyorum. Zihnimdeki imaj ile kağıda dökmüş olduğum şeyler arasındaki fark ne kadar az ise resim benim açımdan o kadar güzel olurken, aradaki fark genişledikçe resim hakkında daha olumsuz fikirlere sahip oluyorum. Belki de bu yüzden farklı insanların resimlerini değerlendirmek daha kolay. Çünkü onların resme başlarken kurdukları hayal ile kağıda dökebildikleri arasındaki farkı görme ve anlama şansım yok denecek kadar az. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder