14 Mart 2020 Cumartesi

COVID-19 ve Urban Sketching


     Virüs korkusunun tüm tüm dünyayı sardığı şu günlerde yerel USk grupları da buluşmalarını iptal etmiş durumda. Biz de USk İstanbul olarak garip bir buluşma yöntemi denedik. Buluşmamızı sanal olarak gerçekleştirdik. Her çizer evinde yahut oturduğu yerde aynı zaman zarfında çizimini yaparak bunları paylaştı. Yukarıda gördüğünüz çizim de bendenizin çizimidir. Hazır öğrenciler yokken soluğu yine Santral İstanbul'da aldım.

Kötü Kağıt Pişmanlıktır!


     Başlıktaki kötü kağıt meselesi aslında kalitesizlikten ziyade amaca yönelik olmayan manasında kullanılmıştır. Geçtiğimiz gün eşimi beklerken vakti değerlendirmek adına çizecek bir şeyler arayışına girdim. Mevsimsel alerji ile birlikte kontur yetersizliği de baş gösterdiği için uygun sahne bulmak kolay olmadı. Çizim sonrası çizgisiz teknikte biraz daha fazla katmanla çalışmak gerektiği için kağıdı fazlaca yordum zannediyorum. Sahne güzel olsa da renkler iyice kaydı. Kağıdın buruşukluğuna bir de renklerin homojen biçimde dağılmaması eklenince resim kafamda kurduğumdan çok daha uzaklara koşar adımlarla gitti. Bu da bana üç milyon beşyüz elli bin üçyüzotuzuncu ders olsun.

12 Mart 2020 Perşembe

Baharla Gelen Garip Hisler


     Yine bir bahar ayı ve yine ben çizgisiz resim çalışmalarına başlamış durumdayım. Yılın bu bölümü beni hep aynı istek yakıp kavuruyor. Bu tarz çalışmalara bakıp bakıp kuduruyorum. Bu aralar içimde apayrı bir resim yapma isteği var, sanırım yeterince çizim yapamamaktan kaynaklanıyor bu durum. Biraz para kazandırdığı için maketlere tüm zamanımı ayırmak durumunda kalmamdan ötürü gönlümce çizemiyorum, oysa uzun zamandır aradığım ideal defteri bulmuş gibiyim. Tez zamanda eski günlere dönebilmeyi isterdim. Bazı şeylere farkında olmadan o kadar bağlanmışım ki. Henüz güneşin ışıklarının ulaşmadığı bir benzin istasyonunda arabadan inince insanın nefesini kesen soğuğu çok özledim. Bitkiler ortalıkta yokken kilometrelerce alanda çırılçıplak uzanan topografyayı izlemeyi özledim. Şimdi beynimde sürekli birbirinden bağımsız, bölük pörçük anılar dolanıyor. Adını hatırlamadığım bir yerde ve zamanda geçen şeyler. Dişimi fırçalarken, not alırken, ayakkabımı çıkarırken hep aklıma geliyorlar. Sanırım kapalı alan bana yaramıyor. En çok hasta olduğum senem bu seneydi, ne iyileşebildim ne de düzgün hasta olabildim. Hep her şey arafta. 



9 Mart 2020 Pazartesi

Usk Istanbul Santral İstanbul Buluşması


     Uzun zamandan sonra İstanbul'da ilk defa bir banka yahut masaya oturup resim yapabildim. Bu hissi yıllardır yaşamamıştım. Sebebi de belediyenin üç kuruş getirme ihtimali olan her yeri birilerine kiralaması. Ne yazık ki bu durumun siyasi partilerle de çok alakası olmadığını gördük. Kim gelirse gelsin düşünce aynı. Ülkenin büyük çoğunluğu asgari ücretlere çalışırken belediyenin bu bakış açısı sinir bozucu. İnsanlar da bu duruma nedense çok alışkın, kimse de garipsemiyor. Hadi diyelim berbat bir kahveye yirmi lira vermeye de razısınız, yine yeterli değil. Mekan işletmecilerinin derdi yüksek devinim, yani sizin bir masaya oturup çizim yapmanız demek adamın müşteri kaybetmesi demek. Bu yüzden özellikle haftasonu manzaralı bir yerde oturup çizim yapmaya kalkışırsanız başınıza geleceklere hazır olmanız gerekiyor. Bu sebeplerden ötürü bu şehirde hala böyle yerlerin bulunabiliyor olması bir mucize oldu bizim için.