17 Haziran 2020 Çarşamba

Verlinden Productions, 1:32 HMS Victory Gun Deck Kiti İncelemesi

     Bugün yine bir kit incelemiz var, bu sefer ki inceleme benim için biraz duygusal olacak. Kit yukarıda başlıkta da göreceğiniz üzere Verlinden Productions üretimi HMS Victory Gun Deck resin kiti. Açıkcası bu bir inceleme yazısından çok benim kit hakkındaki hislerim olacak. 

  Belli periyotlarla yaptığım plastik modelcilik işlerinden sıkılıp, modelcilik camiasındaki diğer işlerle ilgilenmeye başlıyorum. Böyle dönemlerde genelde kendimi ahşap tekne yapım videoları izlerken buluyorum. Yine böyle bir sıkılma anında önüme Verlinden'in bu kiti düştü. Sokağa çıkma yasakları sebebiyle kitin elime geçmesi daha önce bahsettiğim gibi bayağı zaman alsa da beklediğime değdi.  
      Ne yazık ki zamana direnmek o kadar kolay olmuyor, üretici firmamız Verlinden Productions'da çoktan tarihin tozlu sayfalarında yerini almış durumda. Firma ortakları yollarını ayırdıktan sonra üretim azalmış ve Francois Verlinden'in vefatından sonra tamamen durmuş. Bu sebeple elimde olan bu kitten dünya üzerinde çok az sayıda kaldığı için kitin orjinaline zarar vermek istemedim ve RTV silikonu ile kalıbını alıp kopyasını çıkarmayı denedim ve belli bir oranda da başarılı oldum. Böylelikle kitimizin orjinali de korunmuş oldu. 

     HMS Victory gemisi İngiltere tarihindeki önemli gemilerden birisi. Trafalgar savaşı esnasında Lord Nelson'un bayrak gemisi olan bu gemi aynı zamanda Nelson'un vefat yeri. Savaş esnasında ölümcül bir yara alan Nelson askerler tarafından hemen su kesimi altında kalan bir güverteye taşınıyor ve burada can veriyor. Kendisinin son arzusu memleketine gömülmek olduğu için denize gömülemiyor, fakat anakaradan en az altı hafta mesafede olmaları gibi bir gerçekleri de var. Bu esnada bir subayın aklına gemideki alkollü içecekler geliyor. Gemideki en büyük fıçılardan birinin içerisine Nelson'un bedeni konularak üzerine gemideki bakardi şişeleri boşaltılıyor. Bu şekilde Lord Nelson'ın bedeni yolculuk boyunca korunmuş oluyor ve son arzusu yerine getiriliyor. Bu ilginç hikayenin yaşandığı gemi 1765'te denize indirilmiş bir gemi olmasına rağmen hala yaşamakta, çok güzel bir müzeye çevirilmiş halde korunuyor. Herkes bizim gibi eskiyen her şeyi jilete çevirme meraklısı değil. Gidip tarihi yapılarını yok edip ardından saçma sapan fikirlerle tarihi yeniden diriltme adı altında garip projelere imza atmıyor.
     Bahsettiğimiz kit işte bu geminin küçük bir detayı. İçerisinde barut fıçıları, top arabaları, makaralar ve daha bir sürü şey var. Parçaların detaylı fotoğraflarını aşağıda görebilirsiniz. Bu kit benim ilk resin kitim olduğu için açıkçası biraz sorun yaşadığımı belirtmeliyim. Yapıştırıcı olarak ne kullanacağımdan, malzemenin nasıl işleneceğine kadar bir çok konuda araştırma yapmam gerekti ve bir sürü şey öğrendim. Tek tek parçaların desteklerinden ayrılması ve temizlenmesi biraz uğraştırıyor ve temiz bir iş yapmak istiyorsanız bu aşamada biraz dikkat etmelisiniz.
    Kitin yapımı esnasında zorlandığım bir diğer konu da resimde görmüş olduğunuz topun detayları. Bu dönemde ateşli silahlar hala emekleme devrindedirler, bu sebepten böylesine basit görünen bir topun bile idaresi için neredeyse on adam gerekmektedir. Bunlardan bir kısmı topun sağ, sol ve arka tarafında bulunan makara sistemiyle topun hareketini kontrol ederken kalanlar da topun her atışta doldurulması, temizlenmesi gibi işleri yapmaktadırlar. Bu heybetli topların kontrolünü sağlamak da ancak ve ancak makaralarla oluyor.
     Kiti yaparken en çok zevk aldığım kısımlar işte bu makara kısımları oldu. Ne yazık ki yapmış olduğum resin kopya makaralardan istediğim verimi alamadım ve sıfırdan makaralarımı kendim üretmeye kadar verdim. Bu iş için elimde bolca bulunan ve en çok tanıdığım malzemeye başvurdum ve bunları plastik levhalardan ürettim. Sonrasında güzel bir zımpara çekip, boyayıp halatları ekleyince bayağı hoşuma gitti doğrusu. Makaraları yerine monte ettikten sonra halatları germek, işi gereksiz yere uzatacağından, ben bir tahta zemine makaraları sabitleyip, halatları gerip ardından makaraları yerine sabitledim. Bu işlemden önce yapmanız gereken bir işlem daha var ki topun fırlayıp arkasında bulunan denizcileri parçalamasını önleyen halatı geçirmek. Bunu da paketlerin dışına sarılan bir kendir ipinden imal ettikten sonra geriye pek bir şey kalmıyor. 
     Yalnız bilindiği üzere bu güverteler aynı zamanda tayfanın da yaşam alanları. Eğer eski gemilere bakarsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. Yani bu güvertelerde denizciler toplarla iç içe masalarda oturuyor, topların etrafına astıkları hamaklarda uyuyorlardı. İlk yaptığım kitte topu olduğu gibi sergilemek ve üzerini örtmemek adına pek ekleme yapmadım, ancak sonraki versiyonlarda bu yaşam alanlarını da canlandırmayı çok istiyorum.
     Anladığınız üzere bu yazıya bayağı bir ekleme de önümüzdeki günlerde eklenecek, elimde hali hazırda detayların kalıbı olduğu için farklı farklı dioramalar yapıp buraya eklemeyi planlıyorum. Bu yüzden şimdilik konuyu burada kesip sizi kalan görsellerle başbaşa bırakıyorum.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder