5 Kasım 2016 Cumartesi

Edhem Eldem - Osman Hamdi Bey İzlenimleri Kitabı Hakkında

     Bir defter benim için birinin iç dünyasına yolculuk etmek demektir. Bu sebepten ötürü; bilim ve sanat adamlarının defterlerine, özellikle de çizim defterlerine bu blogda her zaman
yer veriyorum. Bu yazıda da yine böyle bir defterden bahsedeceğim, fakat bu sefer defterden daha fazlası var. Bu yazı Osman Hamdi Efendi’ye ait iki defter ve bu defterler üzerine Edhem Eldem tarafından yazılmış olan bir kitap hakkında. Bu kitap Portakal Sanat ve Kültür Evi’nin 100. Yılı şerefine düzenlenen “Portakalın Yüzyılı” adlı seriye ait olan “Osman Hamdi Bey İzlenimleri”.

     Öncelikle kitabı böylesine güzel ve sade bir formatta bizlere sunanlara teşekkür ederek lafa girmek gerekiyor. Ne yazık ki; bu memleketteki her önemli adam gibi, Osman Hamdi hakkında da eli ayağı düzgün yazılmış kitap çok fazla değil. Yazılmış olan az sayıda kitap ise abartılı ve çoğunun içerdiği verilerin doğruluğu tartışılır. Bu yüzden bu kitap çok önemli bizim için. Kitabın içerisinde bulunan defterler, Osman Hamdi'nin çantasında uzun süre seyahat etmişler. 1869-1885 arası 16 yıllık süreçte Osman Hamdi’nin çantasında Bağdat’tan, Viyana’ya kadar uzun bir yol yol kat etmişler. Bu süreçte yalnızca bu iki defterle mi yetindi; yoksa ek defterler de var mıydı bu konuda herhangi bir bilgi bulunmuyor.

Neredeyse 150 yaşına gelmiş bu defterleri incelediğimde gözüme ilk çarpan husus, herhangi bir tasnif işleminin yapılmamış olmasıydı. Osman Hamdi bir sayfaya not alırken ertesi sayfaya bir portre çizmekte bir beis görmemiş. Çizimlerle notlar aynı defterde kimi zaman da aynı sayfalarda yer almış. Günlüğünü de çizimlerini de aynı deftere tutmuş. Notlarını ayrı, çizimlerini ayrı bir defterde toplama ihtiyacı hissetmemiş. Bu
durum bu on altı yıllık süreçte başka defterler olması ihtimalini azaltıyor. Demek ki; Osman Hamdi zaman zaman defterlerine yoğun bir biçimde sayfalar eklerken, aylarca dokunmadan da durabiliyordu, aksi takdirde bu kadar uzun bir zaman dilimine sadece iki defter sığmasının başka bir açıklaması bulunmuyor.

     Ben bu sayfada aslen konuya bir yerinde çizer gözüyle bakmak istiyorum. Osman Hamdi resim sanatı açısından Avrupa’ya nazaran çok farklı bir kültür birikimine sahip bir toplumun çocuğuydu. Bunun etkilerini defterlerde de gördüm. Yenidünyada ve Avrupa’da, o tarihlerin çok öncesinde bile; Turner, Sargent, Humboldt gibi ressamlar,  seyyahlar,  bilim adamları gördüklerini hızlı bir biçimde kâğıda dökme konusunda artık ustalaşmıştı. At sırtında bile seyyahlar, araştırmacılar durmadan, gördükleri sahneyi hızla deftere dökebiliyorlardı. Bu esnada da suluboya birçoğu için büyük kolaylık sağlıyordu. Ne yazık ki bizim kültürümüz bunlara hala yabancı. Osman Hamdi’yi ben en çok bu sebepten ötürü seviyorum, öncesi olmayan bir adamdı. Kitap elime geçtiğinde, seyahatleri esnasında yapılmış olan bir suluboya çalışması ile karşılaşırım ümidiyle tüm kitabı taradım fakat nafile; birkaç mürekkeplenmiş çizimi de saymazsak, tüm çizimler karakalem ile yapılmıştı.

     Kitapta, seyahatleri boyunca durmadan çizen Osman Hamdi’nin tanıştığı yöre insanlarının portrelerini, kıyafetlerini görürken, kimi zaman bu kişilere dair ayrıntılı bilgiler de okuyacaksınız. Senelerce evvel kaybolup giden bu insanların izlerini bulmak gerçekten muhteşem. Defterlerdeki diğer bir yerinde çizerlik unsuru da mimari çizimler. Ne yazık ki Osman Hamdi birçok sahneyi hiç tamamlamamış. Ne Avrupa seyahatleri esnasında yapılmış çizimler; ne de Bursa, İznik’te yapılmış olan çizimlerin hiçbiri tamamlanmamış. Bu sahneleri çizerken hangi kısıtlamalar nedeniyle çizimleri tamamlamadığını bilemiyoruz. Belki de sadece formları kaydetmekti istediği.



     Sonuç olarak kitap, pek değerli bir çalışma olmuş. Başucu kitaplığımda yerini şimdiden aldı. İlginin zaten az olduğu bir konuda, bu kadar spesifik bir kitabın basılıyor olması bile, bu zamanda beni çok şaşırttı. Büyük ihtimalle çok fazla basılmamış olan bu kitabı tükenmeden mutlaka edinmeniz tavsiyesinde bulunuyorum sizlere, çünkü çizim yapmayı seven her insan için değerli bir kitap olmuş.

Osman Hamdi Efendi, Nemrut Kazıları Esnasında

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder