Ülkecek garip bir dönemden geçiyoruz, bu durum sanırım kendi hayatımda da etkisini gösteriyor. Daha önceden sevdiğim birçok şey şu anda eskisi kadar çekici gelmiyor. Birkaç ay öncesine kadar vakit geçirmeyi sevdiğim bloglara bakmaz oldum, okuma isteğim belirgin bir biçimde azaldı son zamanlarda. Özellikle şu bitip tükenmek bilmeyen seçim süreçlerinin de bu durumda etkisi var sanırım. Son yerel seçim sürecinde çok fazla vaktimi yediği için bırakmış olduğum twitter'a tekrardan sardım. Ülke gündemiyle sabah akşam yüzleşir olmak insana bir sürü güzelliği unutturuyor.
Seçimden önceki hafta Büyükçekmece Gölü'ndeydik. Buluşmaya yine bisikletle gitmeye karar verdim. Sabah erkenden yola çıktım. İlk defa bisikletimin lastiği patladı. Sağ olsun Büyük Ustam Youtube Hazretleri bana bu durumda kalırsam neler yapmam gerektiğini öğretmişti. Hemen yedek iç lastiğimi taktım ve tekerimi şişirip yoluma devam ettim. Yolun Ayvansaray'dan, Beylikdüzü'ne kadar olan kısmını metrobüs ile katettim ve sonrasında dümeni tam güç Mimar Sinan köprüsüne doğru kırdım. Buluşma yerimizde Tora beni bekliyordu. Devamında arkadaşlar da geldiler, kuş gözlemi ve çizimi üzerine bir buluşma oldu. Çizim yapmaktan çok sohbet ettik dürbünle sağa sola baktık.
Seçimden önceki hafta Büyükçekmece Gölü'ndeydik. Buluşmaya yine bisikletle gitmeye karar verdim. Sabah erkenden yola çıktım. İlk defa bisikletimin lastiği patladı. Sağ olsun Büyük Ustam Youtube Hazretleri bana bu durumda kalırsam neler yapmam gerektiğini öğretmişti. Hemen yedek iç lastiğimi taktım ve tekerimi şişirip yoluma devam ettim. Yolun Ayvansaray'dan, Beylikdüzü'ne kadar olan kısmını metrobüs ile katettim ve sonrasında dümeni tam güç Mimar Sinan köprüsüne doğru kırdım. Buluşma yerimizde Tora beni bekliyordu. Devamında arkadaşlar da geldiler, kuş gözlemi ve çizimi üzerine bir buluşma oldu. Çizim yapmaktan çok sohbet ettik dürbünle sağa sola baktık.
Buluşma bitiminde neyin gazına geldiysem Küçükçekmece'ye kadar bisikletle gidebileceğimi düşünüp yine yola düştüm. Pek az araştırma ve düşük harita kullanımıyla oluşturulan bu plan sahilden bu mesafeyi katetmek üzerine kuruluydu. Her nasılsa sahilden kesintisiz bir yol olduğuna emindim. Acı gerçek onuncu km'den sonra kendini göstermeye başladı. Bu bölgede deniz seviyesinde yol hemen hemen hiç yoktu. Sürekli bir iniş çıkış hali vardı. Sonradan bu plandan zorunlu olarak vazgeçtim. Yirmi kilometreyi tamamlayıp metrobüse geri döndüm. Ayvansaray'dan eve kadar bir on km daha katettim ve bu sıcakta bir daha ölçüp biçmeden 20K üzeri tura çıkmama üzerine kendime bir söz verdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder