Her ay bir kere olsun bisikletle 50 km üzeri yol yapmaya çalışıyorum bir süredir. Havalar güzel olunca yedek malzemelerden pek yer kalmıyordu, bir de soğuk havada terli halde durup resim yapmak zatürreye davetiye çıkarmak gibi olacağı için yaz öncesinde bu tarz bir girişimde bulunmadım. Geçtiğimiz günlerde İstanbul içerisinde turlamak istedim, bu konuda çok güzel bir rehberim var artık(Bkz. Aydan Çelik-İstanbul Bisiklet Rehberi).
Kağıthane-Kemerburgaz-Ağaçlı-Kısırkaya-Gümüşdere-Uskumruköy-Bahçeköy-Kemerburgaz-Kağıthane güzergahını izleyerek eve varmak niyetindeydim. Havada bayağı büyük bir yağmur bulutu vardı. Beton blokları sağda solda olmayınca gökyüzünün durumu daha net görünebiliyor. Kemerburgaz'dan çıkarken bulut yağışa hazır halde hemen üstümdeydi, Ağaçlı'ya doğru biraz hızlandım. Sahil kesiminde eski taş ocaklarının olduğu yere gelince buluttan kurtulduğumu düşünerek rahatladım ve yukarıdaki gölün kenarında oturdum ve çizmeye başladım. Resmin ortalarında bulut abi bana doğru geliyor gibi oldu, tası tarağı topladım ve yeniden yola koyuldum. batıya doğru yol aldım. Zaten bu esnada bulutun tam olarak kuzeybatıya doğru hareket ettiğinden emin oldum ve sağanak yağmura hiç rastlamadan güzergahı tamamladım. Adeta orajdan kaçıp, etrafından dolanan bir pilot gibi ben de koca bulutun etrafından dolaştım. Islanmadan güzergahı tamamladım. İstanbul'un kuzeyinde bol rampalı bir tur isterseniz size bu güzergahı tavsiye edebilirim. Her şeye rağmen Kuzey hala güzel, büyük ihtimalle oraları güzel haliyle gören son nesil biz olacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder