En başından sizleri uyarayım, bu yazı çizimle veya maketlerle ilgili olmayacak, daha çok sonradan hatırlanmak üzere buraya bıraktığım şahsi bir not gibi düşünebilirsiniz.Malumunuz, geçen pazartesi 1 Temmuz Kabotaj Bayramı dolayısıyla Türkiye ve çevre ülkelerde, 26 limanda 28 muharip gemimiz liman ziyaretlerini gerçekleştirecekti. Limanlar arasında İstanbul'da vardı, ancak İstanbul'a gelecek olan gemiyle alakalı herhangi bir veri elimizde yoktu. Biraz araştırma sonucunda gelecek olan geminin F-246 borda numaralı TCG SALİHREİS olduğunu öğrendik.
Bu fırsatı kaçıramazdık. İş yerimden izin aldım, hemen eşimle buluştum ve geminin yolunu tuttuk. Adres bilgisinde geminin Dolmabahçe'de demirleyeceği ve buluşma yerinin saat kulesinin önü olacağı söylense de oraya vardığımızda kimse yoktu. Yetişememe endişesiyle Beşiktaş'a doğru koşturduk. Doğru bilmişiz, lokasyon tam olarak buradaki küçük iskele imiş. Bir yirmi dakika bekledikten sonra gemiye alındık. İlk defa aktif kullanımda olan bir muhripe çıkınca insanın akıl sağlığını koruması pek mümkün olmuyormuş. Hele bir de gemideki ilk durağımız helikopter hangarı olunca çıldırmamak elde değil. Orada bizi işini çok iyi bilen iki subayımız karşıladı. Sorularımızı cevapladı, devamında piste çıkardı, geminin diğer bölümlerini gezdirdi. Gemi seyir halinde olmasa da köprüüstü canlıydı. Zaten son sefere yetişmiş olan bizler için geriye pek bir zaman da kalmayınca Salihreis'e veda zamanı gelmişti. Bizi getiren bota tekrardan bindik ve sahile çıktık. Bu sene Deniz Kurdu'ydu, Mavi Vatan'dı derken bayağı bi gemi görmüş olduk. Bunun için Deniz Kuvvetleri'miz için emek veren her bir nefere ayrı ayrı teşekkür etmek isterdim.
Gemide belli başlı yerler dışında fotoğraf çekimine izin verilmedi, zaten vaktimiz de az olunca fotoğraf çekmek yerine gemi personeliyle sohbet etmeyi tercih ettik. Bu yüzden buraya pek bir şey getiremedim, ancak günlüğüm sayılabilecek bu blogda bir hatırası kalsın istediğim için yazıyı yazma ihtiyacı duydum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder