Yıllar önce bir yakınımızın çocuğuna ait oyuncak bir uçak vardı. Çocuk o zamanlar çoktan liseye başladığı için oyuncak genellikle ben gelene kadar evin kenar köşesinde duruyor, ben gelince bir şekilde bulup çıkartıyordum. Kendimi bildim bileli uçakları çok seviyorum, bu yüzden bu oyuncağı da gereksiz yere sevmiştim. Her neyse bir gün uçağın artık benden başka müşterisinin kalmadığını gözlemlediğimde bunu istemeye karar verdim. Annesine sordum, annesi de bir soralım bakalım dedi ve ardından red cevabıyla döndü. O zamanlar bayağı sinir olmuştum. Elbette bahsettiğimiz günlerde uçaksever bir çocuğu çıldırtacak cinsten maketler raflarda yer almıyordu. En azından ben 90'lı yılların Manisa-Kırkağaç'ında hiç denk gelmedim. Sadece sanırım Türk Hava Kurumu'nun model uçak kursları vardı bazı şehirlerde, Manisa'da var mıydı bilmiyorum, zaten böyle bir kursun olduğunu da çok sonra öğrenecektim.
Gerçek manada maket uçaklarla ilk olarak üniversitede tanıştım. Bir gün D&R'dan birer adet Revell 1/72 F/A-18 ve 1/220 C-160 Transall alıp evin yolunu tuttum. Tabii zımpara, tesviye, boya, badana, dekalleme konusunda hiçbir fikrim olmadığı için apar topar kitleri yap yapıştır, tak takıştır usulüne göre yaptım. Minicik parçalardan, bir türlü hizaya gelmeyen kanatlardan dolayı sinir olmuştum. Zaten bir daha uzun bir süre hiç böyle bir girişimde bulunmadım. Yalnız arada gaza gelip gelip yine Revell'in 1/72'lik Avro Lancaster kitine sarkmıyor değildim. Nedense o zamanlar hiç konuyu Youtube'a sormak aklıma gelmemiş, belki de öğrenci olduğum o günlerde ek masraf çıkartmak istemedim kendime kim bilir.
Aradan yıllar geçti, yine Youtube'da Barkın Bayoğlu ile tanıştım. Hiç alakam olmamasına rağmen Barkın'ın motor üzerine videolarını düzenli izler olmuştum. Ancak programlar esnasında arada Barkın'ın ağzından maketler üzerine birçok şey dökülüyordu. Bu ara ara bahsettiği şeyler zannediyorum beni maketçiliğe yeniden hazırladı, ancak yine bir türlü cesaret gösterip başlayamadım. Barkın'ın vefatının ardından tam iki sene önce Youtube'a maketçilik üzerine konuştuğu bir videosu düşmüştü, o videoyu izlerken inanılmaz bir biçimde maket yapma isteği duydum yeniden. Hemen işe koyuldum, ilk aldığım kit Tamiya'nın 1/35'lik T-62 kiti oldu ve hikaye bu şekilde başladı. O gün bu gündür her makette Barkın'ı anıyorum. Genelde maketin başlangıç aşamalarında "Ulan hadi kendin bulaştın, beni niye bulaştırdın!" biçiminde, sonrasında maketin sağı solu toparlanıp, boyanıp, tamamlandıktan sonra da "Ulan iyi ki bulaşmışım be!" diye devam ediyor. İki sene önce tam da bu günlerde rüzgara karıştı babuş, umarım gittiği yerde mutludur.
Lafı yine bayağı uzattım, aslında yakın zamanda yapmış olduğı yularıdaki fotoğrafta görmüş olduğunuz kitten bahsetmekti niyetim. Kitimiz Revell firmasının 2014 yılında piyasaya sürmüş olduğu F-15E Strike Eagle&Boms kiti. Zannediyorum bu kit şu ana kadar yaptığım en güzel kitler arasına girecektir. Tüm yapım sürecinden son derece zevk aldığım bu kit hakkında birazcık konuşmak istedim.
F-15 Strike Eagle uçağı havacılık tarihine adını altın harflerle yazdırmaya hak kazanmış efsane uçaklardan birisi. Amerika'lıların Kore ve Vietnam'da kazandıkları acı tecrübeler sonrası, amacı hava üstünlüğünü sağlamaya adanmış olan bir uçak yapmak ister. F-4, F-86, F-102'lerden edindikleri kötü derslerle uçağı tasarlarlar ve ortaya sıfır kayba karşılık 100.5 gibi bir hava muharebe rekoruna sahip efsane çıkar. USAF'ın planlarına göre 2020'li yıllarda görev dışı bırakılması planlanan uçak, üzerinde yapılan revizyonlarla bir süre daha göklerdeki yerini koruyacak gibi duruyor. F-15 üzerine yazılmış sayısız makale bulabilirsiniz, bu sebepten ötürü tanıtımı burada kesiyor ve kite geçiyorum.
Küçük bir piyasa araştırması ile aynı uçağı yapan birkaç marka daha olduğunu görebiliyorsunuz. Academy ve Hasegawa Türkiye'de bulabileceğimiz muadilleri. Okuduğum kadarıyla bu iki kitin üretim yılı daha eskiye dayanıyor ve büyük ihtimalle bu sebepten daha çok F-15C/D kitlerinden devşirilerek F-15E'ye dönüştürülmüşler. Uzmanlar tam da bu sebepten ötürü Revell kitinin daha gerçeğe uygun olduğu konusunda hemfikir. Revell'in diğer markalardan farklı olarak her sene ürün kataloğunu değiştirmesi sebebiyle kiti şu anda piyasada bulmak biraz zor, en azından ben bulamadım.
Bu yavru tamamlanmış haliyle tam bir dev. Zaten bu kitten sonra 72lik maketler gözüme karınca gibi görünmeye başladılar istemsiz. Birleştirme aşamasında bu devasa boyutlara rağmen hemen hemen hiç sorun yaşamadım. Çok az macun işi ile kiti tamamladım diyebilirim. Birleştirme aşamasında insanı en çok zorlayan kısım egzost nozulları. F-15'lerin alamet-i farikası olan "Turkey Feather" tipi nozulların bağlantılarını tek tek temizleyip yapıştırmak ve tüm aşamalar boyunca azami dikkat etmek yorucuydu.
Uçağın ana kısımlarını hızlı bir biçimde tamamladıktan sonra bombalar, roketler ve podlara sıra geliyor. İşte burası bayağı can sıkıcı. Uçak yaparken mühimmatlar ve kokpitin yapımı bayağı can sıkıcı oluyor. Aslında her bir mühimmat tipi kendine has bir kit olarak ele alınabilir. Kutu içerisinden;
- 2 adet AIM-120B AMRAAM
- 2 adet AIM-9L Sidewinder
- 4 adet GBU-10 Laser Guided Bomb
- 2 adet GBU-15 TV/IR Guided Bomb
- 1 adet AN/AAQ-13 Navigation Pod
- 1 adet AN/AAQ-14 Target Destination Pod çıkıyor.
Daha anlatılacak çok şey olsa da sonuç ortada, hemen hemen her seviyede maketçinin son derece zevk alarak yapacağı bu kiti bulabildiğiniz yerde kaçırmayın, bulabildiğiniz takdirde ne yapın edin bir tane alıp zulaya atın. Umarım Revell arayı çok açmaz ve yakın zamanda bu kiti tekrardan piyasaya sürer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder