13 Ekim 2019 Pazar

Usk Istanbul Tophane Buluşması


     Merhaba cınım blogum, bugün yine bir Usk Istanbul buluşmamız vardı. Buluşma başlangıcında nedense çok garip bir şey yaptık. Sözde İstanbul Bienali'ne gidecekken birden kendimizi bir parkta bulduk. Nedenini eminim sen de merak ediyorsundur, evet tahmin edeceğin üzere hava güzel olduğu için içeriye tıkılmak istemedik. Herkesin içinden gizli gizli aynı şey geçince en yakın parka attık kendimizi. Son buluşmalarda hep iki resim iki resim gidiyorum ama sizler ikinci resmimi daha sonra görebileceksiniz. Malum bugün saçmalama modunda değilim çok, bir resmi yukarıya yerleştirip serbest çağrışımla saçmalamayı sevdiğim için iki resmi de hemen paylaşmak istemedim. Bininci kez "bu yüzden" ikinci resim için biraz beklemeniz gerekecek. 
     Bir de şöyle bir durum oldu, eskiden(m.ö. 210) hep teker teker resim paylaşırken şimdi bir buluşmada çizdiğim resimleri peş peşe paylaşıyorum, bu durumda post sayısı giderek azalıyor. Yıllık yaptığım resim sayısı açısından çok fark olmasa da sanki son zamanlarda fazla paylaşım yapmıyormuşum gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bundan sonra hep tek tek mi paylaşsam diye düşünmeden edemiyorum, aynı zamanda neden bu kadar çok neden sonuç ilişkisi içerisinde konuyu ele alıyorum bunu da merak ediyorum.                  
     Açıkcası zaman geçtikçe blogda bir şeyler oturur diye düşünüyordum ancak aradan yaklaşık dört koca sene geçmesine rağmen hala oturan pek bir şey yok. Blogun son zamanlarda giderek garipleşen bir takipçi, okuyucu vs. kitlesi de oldu. Anlamakta zorlandığım bu kitlenin çok ilginç ülkelerden geliyor olması. Ne yapıp edip bu çukura düşüyorlar çok merak ediyorum. Sanırım benim Youtube'da en sevdiğim şeylerden biri olan hiç görüntülenmemiş videoları arayıp bulurken yaptığımı bloglar arasında yapıyorlar bu arkadaşlar. Uzak doğu hariç tüm dünyadan takipçilerim var, yan yana dizilseler tüm dünyanın renklerini oluşturabilirler, hepsine tek tek sormak isterdim "Yolun buraya nasıl düştü?" diye.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder