Atatürk'ün en büyük ülkümüz olmalı dediği Deniz Kuvvetlerimizin bir ferdi olmak hayatım boyunca aldığım, alacağım en güzel ödül olabilir. Elbette aylarca dağlarda, kar altında askerlik yapmış, gazi olmuş, şehit olmuş askerlerimizin yanında asker oldum demek hiç yakışık almayacaktır, ancak binlerce yıllık bir ordunun bir parçası olmak saniyeler için bile olsa paha biçilmez bir tecrübe. Her zaman olduğu gibi yine bu tecrübe esnasında da defterim, kalemim ve boyalarım yanımdaydı. Her yandan malzeme fışkırır bir halde çizim yapma şansım olmadığı için bu sefer olabildiğince az ve beni yarı yolda bırakmayacak şekilde malzeme seçimimi yapmalıydım. Yani bu macerada kötü sürprizlere yer olmamalıydı.
Öncelikle en önemli şey defter seçimi konusuydu. Kolayca cebimde taşıyabileceğim, dayanıklı ve kaliteli bir kağıda sahip, sırtı kolay kolay dağılmayacak bir deftere ihtiyacım vardı. Bu defter rahatça cebe girecek kalınlıkta ve boyutta olmalıydı. A5 ölçülerinde çizim yapan benim gibi birisi için dikine yapılmış A6 ölçülerinde bir defter ihtiyacımı rahatça karşılayabilirdi. Cepte taşınacak, terden etkilenecek ve ıslanacak olan bir defter bence tek ortalı ve zımbalı olmalı. Bu şartlarda dikişli bir sırt insana tarifsiz acılar yaşatabilir. Hal böyle olunca uzun zamandır sakladığım Aniki zulamı patlatmak zorunda kaldım. Bir defter kaybolabilir diye yanıma ikinci bir yedek defter de aldım. Ali Bey'in el emeği göz nuru Geographica deri defter kabıyla birlikte son derece kullanışlı oldu. Geographica'nın kapağına birkaç tane klips de koymayı ihmal etmedim tabii ki. Kalın deri zor zamanlarda tablalık yapabiliyor.
Son olarak kalemlerden ve boyadan bahsederek bu yazıyı sonlandırmak istiyorum. Yanıma iki adet Sakura Pigma Micro çizim kalemi, iki adet Uni Eye Ball fine çizim kalemi aldım.Mürekkep doldurmaya vaktim olmayabilirdi. Ayrıca mürekkebi saklamak, dolmakalemi o sıcaklıklarda muhafaza etmek son derece güç bir olay. Çirkin kazalara mahal vermemek için malzemeleri son derece basit tutmaya karar verdim. Suluboya olarak ise Winsor&Newton'un beyaz 12'li küçük kutusuna karma bir palet yaptım ve sulufırçalar ile birlikte yanıma aldım. Şimdilik maceranın bu kısmının sonuna geldik. Ali Bey'e havada, karada ve denizde her daim çizebilmemizi, yazabilmemizi sağlayan malzemeler ve ekipmanlar ürettiği için çokça teşekkür ederek bu yazıyı kapatıyorum.