23 Mayıs 2020 Cumartesi

Duyar Kasıcılık Üzerine



     Eskiden geleceğe dair insanların daha hoşgörülü olacağına dair iyimser bir düşüncem vardı. Zaman geçtikçe bu görüşüm çok radikal bir biçimde değişti, fakat bunun sebebi aklınıza ilk gelen kişi ve kurumlar değil. Aksine kendini demokrat ve düşünce özgürlüğünden yana konumlandırdığını düşünen insanlar. Bu doğruluğun ve adaletin temsilcisi yüce insanlar tarafından linç edilmeden bir şeyler üretmek pek de mümkün değil günümüzde. Bu gereksiz duyarlara rağmen hala insanlar nasıl üretmeye devam ediyor pek anlayamıyorum doğrusu. Yukarıdaki çizimle konumuzun pek alakası yok aslınca ancak bu günlerde sabah akşam birilerinin sosyal medyada gereksiz yere linç edildiğini görünce konuya girişim de böyle oldu. Bu küçük ekosistem de tamamen maketçiliğin ürünü. Bir dioramadan kalan farklı çeşitlerde yosunları içinde biraz kum bulunan vernik şişesine koyunca böyle bir dünya oluştu. Önceleri iki ana yosun türü birbirini yiyordu. Sonra birden her yanı küf sarmaya başladı. Şu anda yosunlar yaşıyor mu emin değilim, küf korkusundan kapağı da açmak istemiyorum, bakalım ilerleyen günlerde neler olacak?

19 Mayıs 2020 Salı

Silikon İle Parça Kopyalama Denemesi



     Geçtiğimiz günlerde elime rahmetli Francois Verlinden'in şimdilerde üretilmeyen muhteşem bir kiti geçti. Kit hakkında daha uzun ve güzel bir yazı yazmayı planladığım için şimdilik sadece ismini söyleyerek konuyu geçiştireceğim. Bahsi geçen kit Verlinden Productions tarafından üretilen HMS Victory gemisine ait topçu güvertesi seti. Araştırdığım kadarıyla online platformlarda da pek fazla bulunabilen bir kit değil. Son birkaç tanesini ebay'de 200-300 dolar fiyata gördüm. Kitimiz tam bir sanat eseri ve aynı zamanda artık maketçilik tarihi açısından önemli bir eser konumunda olduğu için orjinalini saklayıp resim kopyasını çıkarıp yapmayı planlıyorum. Bu yüzden geç de olsa kalıplama ve döküm işlerini öğrenmem gerekiyor. İlk olarak evde "RTV kalıp silikonu olmadığı için çekomastik silikonla ne kadar bu iş yapılabilir?" denemesini gerçekleştirmek istedim. Parçalara silikonun tamamen yapışması riskine karşı bulaşık deterjanı ile kapladım ve silikonu parçaların etrafına boca ettim. Malzemenin kuruması birkaç gün aldı. Sonrasında "polyester reçine yerine acaba epoksi reçine kullansam nasıl olur acaba?" diyerek kalıpların içine epoksiyi bastım. Sonucu görmek için sabırsızlanıyordum. Ancak döküm esnasında şahit olduğum bazı olaylar sonuç konusunda beni umutsuzluğa düşürmüştü çoktan. Silikon içerisinde ne kadar dikkat etsem de hava kabarcıkları kalmış ve döküm esnasında kimi kalıplardan akan epoksi masamı mahvetmişti. 

12 Mayıs 2020 Salı

Penceredeki Misafirler


     Her gün pencerelerinizde beliren kuşların geçmişte yaşamış olan devasa yırtıcıların akrabaları olduğunu fark ettiğinizde siz de hafiften irkiliyor musunuz? Düşünsenize bu karşılaşma bizler ve onların milyonlarca yıl önceki halleri arasında olsa ne gibi maceralar yaşanırdı. Bu resimde de günümüz dinozorlarından biri var aslında. Birkaç kere kuluçkaya yatma denemesi oldu yapraklar arasında, ancak her seferinde kargaların tacizine uğradı ve yumurtalarını kaybetti. Son seferde üç yumurta yapmıştı ancak bunlar da kargaya yem olmuş. Sonrasında bir daha denemediler. 

5 Mayıs 2020 Salı

Kutularda Birikenler



     Bugün yine depresif bir yerden konuya giriyorum. Sebebi özetle şu: bayağıdır aradığım bir kit vardı. Üretici firma kapanalı yıllar olmuş, hatta firma sahipleri dahi geçtiğimiz senelerde çoktan terk-i diyar eylemişlerdi. Kiti ararken eski bir maketçinin zulasında buldum ve aldım, henüz teslim alamamış olsam da en azından kiti bulabilmiş olmanın verdiği sevinçle yetiniyorum şimdilik. Eski bir maketçi diyorum çünkü bu abimiz koleksiyonuna bakılırsa yılların maketçisi. Tarafımdan aranmakta olan kit eskiden de fazlaca talep edilen ürünlerden biri olduğu için eminim severek aldı ve belki de hiç dokunamadı. Yukarıdaki çizmiş olduğum resme bağlanacağımız nokta işte tam da burası. Bu kutular içerisinde de benim yıllardır bir şekilde toplamakta olduğum ıvır zıvırlar bulunuyor. Artık çekmeceler, masa altları, dolaplar almadığı için kutulayıp depoya sallıyorum bir çok şeyi. Böyle giderse beş on seneye evde adım atacak yer kalmayacak. Sanırım bir yaşa gelince insan zorunlu olarak malzemeleri elden çıkarıyor. Umarız tüm bu biriktirilen malzemeler ileride hakettikleri yeri bulurlar.