22 Mart 2024 Cuma

Hasegawa Antarktika Gözlem Gemisi Soya Özlemi

     Geçtiğimiz günlerde yine deli dana gibi Soya Soya diye gezerken şu görsele rastladım, modeli kim yapmıştır, nasıl yapmıştır bilmiyorum. Ölçeği 1/700 bile değil ama böyle model çalışmaları görünce kendime pek hakim olduğumu söyleyemem. Soya kitinin fiyatı hiçbir zaman ucuz olmadı ama 2000 lira edecek kadar da ne var kutuda çok merak ediyorum(şimdiden söyleyeyim seneye 4000 diye güncellememi beklemeyin). Bu görseli ararken arşivde eski bir buluşmadan fotoğrafa denk geldim, kim bilir hangi buluşma dönüşü Ekin'in analog makinasıyla çekilmişiz. Arkamızda Paşabahçe Vapuru var, şu geminin plastik kitini yapacak bir tane delikanlı modelcilik firması yok mu arkadaş ya?


9 Mart 2024 Cumartesi

USk İstanbul Art İstanbul Feshane Buluşması(09 Mart 2024)

Art İstanbul Feshane'deydik son buluşmamızda, memleket günlerinin yapıldığı binayı sergi alanı olarak görmek güzeldi doğrusu. Sonra Kafe alanına oturduk, tavandaki metal iskelet ve havalandırma boruları güzel görünüyordu, tam çizime başladım biraz zaman geçti üzerinden yine hemen çat diye bir kafe görevlisi geldi kaldırmak için. Yine abicim üslubuyla konuşmalar, konuşurken bir şefkat gösterisi olarak omuza dokunmlar falan. Bu sefer çıkmadık ama kafeden, güvenlik etrafımızda bin tur attı, dayanamadılar başka bir yere aldılar. Şu belediyeye ait tesislerin kafesini illa böyle insanlara mı vermek gerekiyor ya, belediye kendisi işletemiyor mu buraları çok mu zor? Ülkede insan gibi muamele görmek hayal oldu artık ya. Adama sonunda ben bu şikayetimi gerekli yerlere yazacağım dedim, kime yazarsan yaz dedi, sonra düşündüm hakikaten kime yazarsan yaz bir halt olduğu yok ülkede.



24 Şubat 2024 Cumartesi

Salt Galata Mini Buluşması(24.02.2024)

     Hazır olun çünkü yine alakasız bir çizim ve konudan bağımsız bir yazı geliyor. Çok saçma gelebilir ama ortaokulda ilkçağ, ortaçağ vs. dönemlere çok sonraları isim verildiği, yaşarken kimsenin bırakın umurunda olmayı farkında bile olmadığı gerçeğiyle yüzleşmem çok zor olmuştu. O büyük değişimleri yaşayan insanlar bunun farkında bile değildi, sonradan biz vermiştik o dönem isimlerini. Ne derseniz deyin bunu kabullenmek her çocuk için o kadar kolay olmayabiliyor, düşünsenize ortaçağı kapatmışsınız haberiniz olmadan. Bu aralar kendi adıma bir böyle bir dönemi kapattığımı sanırım sonunda anladım ve daha zoru kabullenmeye başladım. Geçen artık giyemediğim pantolonlardan tamamen kurtuldum, tekrar 70 kilolara dönerim umuduyla dolabın bir kenarında yıllardır duruyorlardı. Eşim binlerce defa kurtul şunlardan dese de ben bir gün tekrardan içlerine girebileceğim hayaline sıkı sıkıya sarılmıştım. Mesela bu davranışım böyle bir dönemin bitimine dair bir ipucu olabilir. Değişimi kabul etmek ve ileriye doğru adım atmak o kadar kolay olmayabiliyor. Onca senenin alışkanlıkları, bir yandan da güvenli hissettiğin sınırların dışına çıkma korkusu vücutta kan akışını hızlandırabiliyor. Bu sene birbirinden bağımsız bir sürü insanla benzer şeyleri konuştum, belki içinde bulunduğumuz yaş aralığıyla alakalıdır. Herkesin beklediği ve ürktüğü bir değişiklik var gibi etrafımda, bu yolların nereye çıkacağını merak etmemek pek mümkün görünmüyor doğrusu. Yalnız eğer bu bir dönem bitimine ait işaret olarak kabul edilebilecek bir şeyse şuna ne diyorsunuz: yıllardır yolda belde gezmekten mahvolmuş ayaklarım sebebiyle giyemediğim ayakkabıları tekrardan giyer oldum, bu da bir işaret değilse nedir öyleyse? Şuraya hiçliğin ortasında bir adet yerindeçizer ve silah arkadaşı bırakıyorum, böyle saçma anlamlandırma çalışmalarının sebebi de daha iyi anlaşılmış olur. İyi bir rüzgarda, bomboş ovanın çamurlu zemininde yeterince yürürseniz mesihliğinizi bile ilan edebilirsiniz. Kullanıla kullanıla biraz anlamını yitirmiş olsa da Nietzsche'nin "Uzun süre uçuruma bakarsan uçurum da sana bakar" sözü doğrulanabiliyor zaman zaman. Neşeli mevsimlerde çiçek böcek derken yol bitse de kışın kilometrelerce sürülmüş boş tarla manzarası insanda bir yerden sonra karadeliğe dönüşebiliyor.



18 Şubat 2024 Pazar

USk İstanbul Sultanahmet Buluşması(18 Şubat 2024)


     Şu obeliskin üzerindeki sembolleri ne kadar uğraşırsam uğraşayım sığmıyor, bu kaçıncı denemem. Bir gün elbet başaracağım, hissediyorum bunu ta en derinlerimde, o zamana kadar çizmeye devam. Şaka bir yana ilk Urban Sketching denememi de yine Sultanahmet Meydanı'nda yapmıştım, o zaman Ayasofya'yı çizmiştim, geçenlerde denk geldim yine eski defterlere bakarken, buraya da eklemeyi düşünürken aklımdan çıkıp gitmiş, şimdi hatırladım tekrardan. Yalnız son buluşmalarda çizim yapmaya aşladım gibi tekrardan hadi hayırlısı...



13 Ocak 2024 Cumartesi

USk İstanbul Kuzguncuk Buluşması Harici Her Şey(13.01.2024)

     Kürkçü dükkanına iddialı bir giriş yapmayı planlıyordum ancak sonrasında kenarda köşede bu iddianın içini dolduracak kadar çizim vs. birikmediğini fark ettim. İddiamdan vazgeçmem kendi yararıma daha iyi olacak gibi. Böyle günler sonra yazınca da insan çizimi yaptığı güne dair pek bir şey hatırlayamıyor doğal olarak. Tahminim eşimle eski dostum Covid'i de aynı gün kaptık, annemin geçmek bilmeyen soğuk algınlığı şikayeti ve ailede pek rastlanmayan tansiyon şikayeti konusunda şüphelenmekte haklıymışım, iki sene sonra tekrardan Covid olduk. Hiç özlememişim kendisini, aşılardan sonra atlatması ilk sefer kadar zor olmadı ancak hala daha toplayabilmiş sayılmam, nedense bende hastalığın en kötü etkisi vücudu kurutması oluyor, gün içinde litrelerce su içsem de hala vücudumda kuruluğu hissediyorum. Mevzu resimden nerelere geldi diye düşünenler için aslında çizdiğimiz her resim kristalize olmuş bir anı parçası olarak ele alınabilir, bu kristalin içinden de bu anım çıktı.