Buluşma yazılarını genellikle uzun bir süre sonra yazdığım için o güne dair hafızamda kalan detaylar sınırlı olabiliyor. Bu yazı da maalesef benzer bir durumda kalmış olabilir. Ancak St. Joseph Lisesi'nin her yıl düzenlediği Petit Pain Festivali'nde okulun Doğa Tarihi Müzesi'nin ziyarete açılacağı duyurulduğunda duyduğum heyecanı ve merakı hala hatırlıyorum. Yine de beklentilerimi fazla yükseltmemek adına kendimi biraz da olsa frenlemeye çalışmıştım.
Buluşma günü, başka bir yerde vakit kaybetmeden doğrudan müze bölümüne yöneldim. Çizer arkadaşlarımın da müzeye dalıp gitmiş olduklarını fark ettim. Ben geç kalmış olmama rağmen herkes hala büyük bir hayranlıkla sergilenen tabiat eserlerini inceliyor ve çizmeye çalışıyordu. Tahnit edilmiş hayvanlar, iskeletler ve fosiller karşısında gözlerimizi alamadık.
Bu alanın ne kadarının mevcut koleksiyonlardan oluştuğunu tam olarak bilmiyorum; ancak sergilenen her bir parçanın görülmeye ve incelenmeye değer olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu ilham verici müzede emeği olan her bir kahramanı tebrik etmek gerekir diye düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder