30 Ağustos 2016 Salı

Beşiktaş İskelesi (Besiktas Dock)


     İş çıkışı defterime birşeyler karalamak düşüncesiyle yürürken, Beşiktaş iskelesi karşıma çıktı. Yanımda taburem olmaması dolayısıyla gölgede nereyi bulduysam oraya oturdum. Sonradan farkettim ki, yer seçimim bu bina için çok yanlışmış. Bu resim büyük oranda doğruyu yansıtmamaktadır sayın takipçilerim. Ölçülendirme kesinlikle gerçeğin yanından bile geçmemektedir.

     After work, when i walking in the streets with drawing thoughts, Beşiktaş dock were fronted. Because of i have nothing to sit, i sat wherever i found a shade. Then i realised that, my choice was very terrible for that building. That picture, does not reflects the truth, especially in scale.

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Cumartesi Çizimleri - II (Saturday Sketches - II)


     Geçen gün bahsetmiş olduğum mezarlık yapısı işte bu, demir parmaklıklar dolayısıyla gayet kötü bir açıdan çizmek zorunda kaldım. 

     Here is the grave structure we talked about before, i drew both of these images from same point of view. Because of grab rails, i couldn't draw it from much more better place.

28 Ağustos 2016 Pazar

Sokakta Çizim Problemleri (Drawing Problems On Location)


     Eyüp Sultan Camisi ve çevresinde çok hoş küçük konaklar var, bunları teker teker kağıda aktarmak istiyorum, fakat üstesinden gelemediğim bir problemim var. Sokak genişlikleri pek dar olduğu için, iyi bir çizim gerekli olan çizim noktasını bulmakta çok zorluk çekiyorum. Bu sebepten ötürü birçok sevdiğim yapıyı kağıda dökemedim. Bu bina istisnalardan birisi.

     In Eyüp Sultan, which is a very historical district, there are lots of beautiful mansions, for a long time, i want to draw all of these buildings, but i had a problem. In this region, street width is too narrow, so that, it is very hard for me to find a good location for drawing them. Because of that, i couldn't draw most of these buildings. This building is an exception.

27 Ağustos 2016 Cumartesi

Cumartesi Çizimleri (Saturdey Sketches)


     Ne zaman aklımda çizmek olmasa ve elime ilk geçirdiğim defteri alsam oturduğum yerden karalamaya başlasam o resim çok hoşuma gidiyor. Allahtan bu sefer şansıma elimdeki defter Aniki idi, ki kendileri favori defterim olur. Sonradan sol tarafta ağacın hemen altında gördüğünüz mezarlık yapısınınçok enteresan olduğunu farkedip bir adet de detaylı bir resmini yaptım fakat tamamlamaya vaktim olmadı. Çizimleri bitirip sonradan çantamı toparlamak için arkama döndüm ve ne gördüm dersiniz, binlerce göbek bağı, bir sürü insan bebeklerinin göbekbağlarını buraya atmış. Şahsen iğrenç bulduğumu itiraf etmeliyim. Ben bunu hep şehir efsansi zannederdim, gerçekten de yapılıyormuş.

     Whenever i had no idea about sketching in my mind and took notebook-which is nearest to me- and start do draw something in front of me, that sketches became my favourite pictures.Fortunately, this time the notebook was Aniki. After that i noticed a very strange grave structure, you can see it under the tree in the left. For recording it, i made a detailed version of this picture, after coloring, i'll share it with you. Then i stand up and turn bak for gathering my stuff, when i looking for something, i saw very interesting thing. There was a lot of funicles under the tree. There is belief it his lands, if you put tour babies funicle in to a good place, baby will become something realted to this place, but i always thought that it was an urban legend, today i noticed that it is a reality.


26 Ağustos 2016 Cuma

Apartmanların Arasında (Between The Apartments)


Malum, şehrimizde almış başını bir yıkım hareketidir gidiyor, insanlar nasıl olduğunu anlamadığım bir biçimde, çoğusu sadece apartmanda yaşamak uğruna müstakil evlerinden vazgeçiyorlar ve arsaları karşılığında verilen bir apartmanın yedinci katında yer alan dairede yaşamaya razı oluyorlar. Eskiden bakıp geçtiğim evleri de artık çizmeye başladım, bu enteresan bir örnek oldu, iki yanında yer alan büyük binaların arasındaki bu gecekonduyu çizmeden duramadım.

Nowadays, most of people living in their seperate houses, demolish their houses and started to consruct high apartmens. They prefer living in seventh floor of the apartment instead of their seperate houses. I couldn't understand the reason. When i younger, this houses were normal and atracts noones attention. Now they becoming so rare, so that i started to draw these houses. I couldn't stop my pen in front of this little house between big apartmens. 

25 Ağustos 2016 Perşembe

Beklerken Çizilenler (Drawings When Waiting)


Beklerken Çizilenler (Drawings When Waiting)

Geleneksel Yapı Teknikleri Kitabı (Conventional Construction Methods Book)

   
     Daha önce sizlerle eşimle beraber tasarladığımız konteyner evimizin tasarımını paylaşmıştım (Bkz. Tersine Yerinde Çizerlik). Tasarımı mükemmelleştirmek adına başvurabileceğim bir kitap ararken, gözüm raflarda bir kitaba ilişti ve almadan duramadım. "Geleneksel Yapı Teknikleri" adlı bu kitabın yazarı olan Melih Aşanlı birçok farklı zaman diliminde yapılmış olan tarihi yapıların restorasyon projelerinde çalışmış ve buralardan derlediği tecrübelerle bu kitap ortaya çıkmış. 


     Kitabın temel amacı size kendi evinizi adım adım nasıl yapacağınızı anlatmak olsada,
ben atalarımızın yapmış olduğu birçok geleneksel yapıya ilişkin detayları da bu kitaptan öğrendim. Geleneksel yapı tekniklerine ait bu detayları sizlere aktarırken çok da hoş bir dil kulanıyor Melih Bey, ben hiç sıkılmadım, zevkle atölyede sohbet eder gibi okudum kitabı ve tabiki notlar aldım.
     Biliyorum burası bir urban sketching blogu, aklınıza bu kitabın burada ne işi var sorusu gelebilir. Bu kitaba burada yer verme sebebim; çizmeyi pek sevdiğimiz, atalarımızın yaşamlarını sürdürdüğü binaların yapım teknikleri hususunda biraz bilgi sahibi olmak ve bu yapıları kağıda dökerken biraz da bu gözle bakarak çizimlerimizi detaylandırabilmek. Bu şekilde baktığınız zaman hiç farkında olmadığınız detayları da görecek ve bu sebepten gerçeğine daha sadık modeller sayfalarınızı süsleyecektir. Göz göre göre birsürü eserin yer ile yeksan olduğu şu günlerde, bu eserleri ne kadar doğru kaydedersek o kadar güzel. Daha kitap bitmeden birçok tekniğe ilişkin çizimler benim defterimi renklendirdi, bakalım sizler ne diyeceksiniz. Aşağıda bu sayfaları görebilirsiniz.

     For a long time period i couldn't share new sketches for you, i'm sorry about that by as talked before, my life pendulum is on reading side now. Because of that, most of my time belongs to reading and wiriting. For that post i'll share you my notess. The that i'm reading now is "Geleneksel Yapı Teknikleri" which means "conventional construction methods". When reading such a book you coldn't take yourself and add some sketches to your notes. I'm very sorry because that book didn't translated to another languages, but i learned a lot of conventional techniques from that book and i think i'll be very goog for me when recording an old building. Here my notes with drawings.










21 Ağustos 2016 Pazar

Eyüp Sultan Girişi (Entrance of Mosque)


     Aslında sabahtan aklımda çizim yapmak yoktu, fakat o saatlerde ortalığı bu kadar sakin görünce dayanamadım, oturdum kaldırıma ve başladım çizime. Normalde bu tonlardaki resimleri tararken çok fazla sönük oluyordu, bu sefer renkleri biraz canlandırdım, biraz çizgiroman tadında oldu.

     This morning, there was no drawing thaughts in my mind, but when i saw the square that much empty, sat on the ground and drawes that entrance. When scanning this type of images, generally colors become faded, this time i try to enhance colors. It look like a comic scene.

20 Ağustos 2016 Cumartesi

Not Defterini Renklendirme (Taking Notes With Watercolor)


     Yıllardır defterlerce notlar alıyorum, notlarım arasında şemalar, diagramlar, grafikler ve temsili çizimler de bulunuyor. Geçtiğimiz gün aldığım notlar arasında jeolojik katmanların sınıflandırılmasına ilişkin bir diagram vardı ve karmaşık olması hasebiyle renklendirmeyi tercih ettim. Ardından sayfa tamamen değişti ve karşımda bir an için Humboldt'un defteri var sandım. Sonrasında bağımlılık yaptı ve bugün başlamış olduğum bol çizimli kitabın notlarını suluboya defterime aldım ve çizimlerle zenginleştirdim. 

     During the years i took severeal notes from books, in these notes, there are lots of diagrams, grafics and drawings. Yesterday, when i working on geological layers, for clarifiyng the schema, i colored layers with watercolor. Then just for a second, the notebook looks like Humboldt's notebook for me. After that i addicted to that and i started a new book today, luckily it provides me lots of drawing oppurtunity.

17 Ağustos 2016 Çarşamba

Make The World Your Studio


İş çıkışı ilk gelen metroya binmediğiniz zaman bir metro istasyonu stüdyonuz haline gelebiliyor. Zaten yerinde çizerliğin en güzel tarafı bu, koca dünyayı stüdyonuz haline getiriyor.

After work, when you didn't get on first train, the subway station may become your studio. Isn't it the best part of urban sketching, in a few minutes you can make the whole world your studio...

16 Ağustos 2016 Salı

Cam Fabrikası (Glass House)


     Bugün yolum Beykoz'a düştü, durakta otobüsün gelmesine bayağı bir vaktim olduğunu da öğrenince artık çizime başlamamak için bir sebep kalmamıştı. Yanımda taşıdığum 10 cm'lik küçük cetvel bu çizimi yaparken bayağı bir işime yaradı.

     Today one of my destination was Beykoz and when i learned that my bus will not come in a short time period, there was no reason for me to draw. When drawing the building, my little 10 cm ruler saved my life and make my work easier.

15 Ağustos 2016 Pazartesi

Tersine Yerinde Çizerlik (Contrary Location Sketching)

     Her ne kadar bizde şu ana kadar pek fazla emareleri görünmese de, dünya genelinde konut dizayn ve imalatında birçok farklı ve eğlenceli yaklaşım var. Bunlardan birisi de "litle house" hareketi diyebileceğimiz yaklaşım. Bu insanlar, çoğunlukla geri dönüştürülebilir yahut doğaya en az zararı verecek olan ahşap gibi materyallerden, minimum alanda maksimum kullanışlılığı amaçlayan, tatlı evler yapıyorlar. Eşimle böyle bir çalışmayı gösteren belgesellerden birini izlerken, aklımıza bir ev tasarlamak geldi ve bütün hafta sonu oturup bir ev tasarladık. Her zaman yerinde yapılmış olan objeyi çizerken, bu sefer yapmayı planladığımız objeyi yerinde çizdim.

     There is a new house building approach all over the world, it's called "little house" and followers of this approach, build their homes with using recyclable objects or natural objects like wooden or local stones etc. The aim is contaminating minimum land part, so that these people create houses that will provide higher functuonality in very little areas. At the weekend me and my wife decided to design our little house with containers, here is the results. Normally i draw completed objects at the location, but now i drawed an object will construct at the location.  





11 Ağustos 2016 Perşembe

Arazide Çizim Yapmak (Sketchin In Rural Area)


     Bugün sizinle şehir dışında çizmiş olduğum bir resmi paylaşacağım, arazide beklerken, en fazla 20 dk içerisinde tamamen bitirdiğim bu çalışma Arnavutköy sınırları içerisinde, Delikkaya mevkinde yapmış olduğum bir resim. Bu resmi çizdikten sonra ilk defa bulunduğum bu yer hakkında bilgi toplamak amacıyla gözlem yaparken, İstanbul'da ilk fosilimi bulmuş oldum. Bundan binlerce yıl evvel deniz tabanı olan bu tepelerde, bende bir deniz kabuğu fosili buldum.

     Today, i'll share one of my rural area drawings with you. I completely finished this picture in maximum twenty minutes. This place located in Delikkaya /Arnavutköy. After finished painting, when i walking around the area for observing this very new place for me, i discovered my first fossil in İstanbul. As you know thousands year ago, these hills were sea bottoms, so that it is normal to find a shell fossil like me.



10 Ağustos 2016 Çarşamba

Çizmeden Geçemediğim Bina (That Lonely Building)


     Hayatım çoğu zaman bir sarkaç gibi okumak ve yazmak ile gözlem yapmak ve çizmek arasında geçiyor, sarkacın okuma ve yazma ucuna yaklaştığı durumlarda çizim için ayırdığım vakit daralsa da asla tamamen tükenmiyor. Daha çok okumalarıma yoğunlaştığım şu günlerde Dolapdere, İplikçiler durağında beklerken, karşıda duran yanlız binayı serbest elle çizmeden geçemedim.

     My life imitates the moving of a pendulum, the pendulum oscillate between reading-writing and observing-drawing points. When the pendulum come to reading-writng point, the time that i use for drawing is narrowing down but never ending. In these reading-writing times, i couldn't pass this lonely building without drawing with free hand. 

9 Ağustos 2016 Salı

7 Ağustos 2016 Pazar

Or-Ahayim Hastanesi (Or-Ahayim Hospital)


     Eşimi yine çizim yapma bahanesiyle rehin aldığım geçtiğimiz günlerden birinde haliç kıyısında gezinirken bu bina gözümüze takıldı ve tabi hemen kağıda döktüm. Burası Or-Ahayim Musevi Hastanesi. Hastanenin kurucularından biri de Atatürk'ün doktoru Dr. Samuel Abravaya Marmaralı, bunu da hastanenin tarihçesini araştırırken gördüm. 
     Paylaşacağım diğer resim de bir önceki gün yapmış olduğum Mimar Sinan Üniversitesi binasının renklendirilmiş hali.   

     The day that i took my wife as a hostage, when we're walking through the golden horn seaside, saw that beautiful building and record it to our chronicles. It's Or-Ahayim Hospital, constructed in 19th century. Most important point for us in one of these hospitals founders is doctor of Atatürk, that was a suprise for me, i saw that when i was searhing the history of the hospital. Other picture is colored version of the picture i shared before. 

6 Ağustos 2016 Cumartesi

Eski Çizim Defterleri (Old Sketchbooks)


Eski defterleri arada bir karıştırmayı seviyorum, işte bugün tam bir sene önce çizmiş olduğum resimlerden biriyle karşılaştım. Boğaziçi Üniversitesinin kampüsünün içerisinde yer alan binalardan biri. O zamanlar resimde gördüünüz düzensiz hatlara sahip çerçevelere takmış durumdaydım.

Today when i was looking at one of my old sketchbook, i found this picture. I drew that sketch exactly one year ago. That building belongs to Bosphorus Univercity Campus. As you see, in these days i was obsessed with these ireegular frames.

4 Ağustos 2016 Perşembe

Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Yüksekokul Binası (Mimar Sinan Univercity Fine Arts College Building)


     Bugün eşimle birlikte hazır ikimiz de boşken, birazcık gezme düşüncesiyle Taksim'e doğru yola çıktık. Çıkarken aklımda Ahmet Hamdi Tanpınar'ı uzun süre misafir etmiş Narmanlı Han'ı çizmek vardı, yakınlarda saçma sapan bir restorasyon sürecine gireceğini biliyordum fakat insan zamanın ne kadar hızlı aktığını fark edemiyor, çoktan başlamışlar bile çalışmalara. Akıbetinin iyi olmayacağından gayet emin olduğum için üzüldüm, keşke daha önce çizseydim dedim kendi kendime. Değer verdiğim mekanları çizmede artık daha hızlı olmam gerekiyor, son zamanlarda bu yıkım inanılmaz bir hıza ulaştı, restorasyon adı altında acayip acayip işler yapılıyor, binaların eklentileri yıkılıyor. Narmanlı Han'da böyle bir yer oldu benim için. Sonra indik Tophane'ye, oturduk çime ve Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Yüksekokulu binasını çizmeye başladım. 

     Today we decided to go out with my wife and went to Taksim. When we were on the road, i was planning to draw Narmanli Inn, which is an old inn that one of my favourite author lives in for lots of years. Before that i heard that there is a restoration process for that old buildig soon, but didn't expect that i'll be this much soon. When we arrived there, restoration was started so that i didn't drawed Narmanlı Inn. After that we went to seaside and saw that building. This one is Mimar Sinan Univercity Art School building. I hope, i find enough time for drawing all my important buildings.

2 Ağustos 2016 Salı

Düşük Bütçeli Cehennem (Low Budget Hell)


      İstanbul'a geldim geleli en nefret ettiğim yeri her zaman Mecidiyeköy ve civarı olmuştur, nedendir bilinmez geldiğim günden beri bir türlü kurtulamadım buradan. Toz, kir, duman ve dahi yazları buram buram ter kokusu eşliğinde bitip tükenmek bilmeyen şantiyeleriyle beni bir türlü azat etmiyor Mecidiyeköy. Bilmeyenler için Mecidiyeköy'ü en güzel tasvirini aşağıda paylaştığım karikatürde Umut Sarıkaya yapmış, düşük bütçeli dinin, düşük bütçeli cehennemi ...
     Çizim Cevahir AVM'nin sağ tarafından Fulya'ya inen yolda yapıldı.

     In my opinion, Mecidiyeköy and it's neighborhood is worst place of İstanbul. I don't know the reason,  until now, from my first day in İstanbul, Mecidiyeköy never setted me free. My suffering never ends in this this dust, dirt, smoke and even smell of sweat. Best description of this place is made by Umut Sarıkaya in this caricature. Sum of this scene is, MEcidiyeköy is a hell that belongs to a low budget religion. 




1 Ağustos 2016 Pazartesi

Aniki Postası

   

     Bugün uzun zamandır beklediğim paket sonunda geldi.Paketin içerisinde ne olduğuna gelince, bu blogun isim babası, aynı zamanda Yazmak Keyiftir adlı blogun müellifi ve Aniki markasının kurucusu Ali Bey'in bizzat el emeği göz nuru, defterleri ve dahi yeni üretimine başladığı Alman mukavvasından defter kutuları paketin içerisindeydi. Ben işyerinde olduğum için paketi eşim teslim almış, akşamı çok zor ettim. 

     Konu Aniki olunca objektif davranamıyorum, duygularım mantığımın fersah fersah önüne geçiyor. Daha önce defalarca Aniki paketleri almama rağmen hala Ali Bey'in gönderdiği paketleri heyecanla açıyorum. Fakat bu sefer içerisinde Aniki'nin yeni bir ürünü de vardı, resimde gördüğünüz kutular Ali Bey'in son eseri. Özellikle defterlerimizi yiyip bitiren nemden ve rutubetten korumak üzere tasarlanmış bu defter kutuları benim çok hoşuma gitti. 

     Aniki konusunda yazılacak şey çok fakat benim burada son olarak değineceğim husus cömertlik konusu. Kırtasiyelerin birçoğunun sadece bir ticarethaneye evrildiği şu günlerde, Ali Bey bizim gibi nazlı müşterilerine bile güleryüz göstermeyi başarabilmesi ve küçük büyük demeden paketin içerisine her seferinde süprizler bırakması insana, ülkemizde kırtasiye camiasına dair umut veriyor. 



Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası (Marmara Univercity Building)

     


     Bugün yine aldım çantamı sırtıma, tuttum Sultanahmet yolunu. Gider gitmez bin pişman oldum ve kendime Pazar günü bir daha evden çıkmamaya söz verdim. Bu devirde o tarihi meydanda mangal yakmaya kalkışmak, tüpte çay yapıp piknikten sonra tüm çöpleri o çimlerin üzerinde bırakmak bence insanlık dışı bir davranış. İstanbul'da birçok insan ne yazık ki hala bir şehirde yaşadığının farkında değil. Bu farkındalık için kaç nesil gerekiyor çok merak ediyorum. İbn Haldun şehirleşme için üç nesli yeterli buluyor fakat bu manzaralara bakınca, bizde şehirlileşme daha da geç olacak zannediyorum. 
     Aslında çokca zamanım olmasına rağmen ancak bir resim tamamlayabildim. Diğer resimler sürekli kesintiye uğradığı için tamamlamadan bırakıldı,  bu sebeple burada sadece bir tanesine yer verebileceğim.

     Today, i took my bag and went to our most historical square, i think you now it, it's Sultanahmet Square. Even the destruction of the time, Turkish and Roman history still laying there. In this drawing session my object is an old Univercity building. It was constructed in 1884 by one of Ottoman Sultan. I noticed that, winter is perfect for such crowded squares, in winter, people generally prefer staying inside.