10 Ağustos 2016 Çarşamba

Çizmeden Geçemediğim Bina (That Lonely Building)


     Hayatım çoğu zaman bir sarkaç gibi okumak ve yazmak ile gözlem yapmak ve çizmek arasında geçiyor, sarkacın okuma ve yazma ucuna yaklaştığı durumlarda çizim için ayırdığım vakit daralsa da asla tamamen tükenmiyor. Daha çok okumalarıma yoğunlaştığım şu günlerde Dolapdere, İplikçiler durağında beklerken, karşıda duran yanlız binayı serbest elle çizmeden geçemedim.

     My life imitates the moving of a pendulum, the pendulum oscillate between reading-writing and observing-drawing points. When the pendulum come to reading-writng point, the time that i use for drawing is narrowing down but never ending. In these reading-writing times, i couldn't pass this lonely building without drawing with free hand. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder