30 Temmuz 2024 Salı

Revell B-17F "Memphis Belle" (1/72) İncelemesi

     Yıllar önce bir gün D&R'ın koridorlarında bu arkadaşla karşılaştık. O zamanlar daha maketçiliğe yeni yeni başlamışım, henüz daha ilk uçağımı yapabilir hale gelmek için gün sayıyorum. Bir anda bu Revell tarafından üretilen 1/72 ölçekli B-17 kitiyle burun buruna geldik. Koskoca bir B-17'nin küçültülmüş bir versiyonunu eve sığdırabiliyor olma düşüncesi içimde fırtınalar esmesine sebep oldu, zaten ezelden beridir 2. Dünya Savaşı bombardıman uçaklarına kaptırmış haldeydim gönlümü. Ne kadar cezbedici gelse de o gün B-17'yi almadım, henüz modelcilik konusunda emekleme çağlarındaydım ve iç detayları görünce bu kiti bitirebileceğime ihtimal vermedim. Yıllar sonra aldığım kiti bayağı bir model yaptıktan sonra ancak geçtiğimiz günlerde çekine çekine açabildim. Kutuyu açtıktan sonra sizi devasa bir çerçeve poşeti karşılıyor olsa da bu sefer yenilmeye pek niyetim yoktu, artık bu kiti yapabiliyor olmam gerekiyordu. Revell'in alışılagelmiş plastiğiyle karşılaşınca nedense bir rahatlama hissediyorum, herhalde ilk yaptığım uçak modelleri çoğunluk Revell tezgahından çıktığı için böyle hissediyorum. Böylelikle yıllardır kenarda gözümü korkutan bu arkadaşla macera dolu yolculuğumuza başlamış olduk, şimdi belki aranızda bir B-17 yapmak isteyen olabilir düşüncesiyle biraz ön bilgi verme düşüncesiyle kite geçiyorum.

     Bu B-17 kiti Revell'in yeni jenerasyon kitlerinden, Scalemates'e göre kit ilk defa 2010 yılında piyasaya sürülmüş. Eğer daha önce aranızda 1980 öncesi WWII bombardıman uçağı kitlerini deneyen varsa bu yeniliğin getirilerini az çok anlayacaktır. Karşınızda bence bu ölçek için gayet başarılı bir şekilde detaylandırılmış ve kalıplanmış bir kit duruyor, sanırım bu kit en sevdiğim Revell kitlerinden birisi oldu. Eğer bu kutu bir gün elinize geçerse yapım konusunda en ufak korkunuz olmasın, uyumlulukla alakalı bir sorun yaşamadım ben genel olarak, özellikle iç kısımdaki her bir bölüme ve bölüm içindeki detaya rağmen yapım esnasında zorlanmadım diyebilirim. Kite başlama düşüncesinde olanlar için söylenmesi gereken ilk şey kesinlikle yapıma başlamadan evvel yapım planı üzerinde çalışamları, kılavuz her ne kadar olabilecek en sade şekilde hazırlanmışsa da bazı noktalarda işler karışabiliyor. Uçağın gövdesinin kapalı ve dışarıdan görünmüyor olması bu bölümleri detaylandırmalarına engel olmamış. İçerideki kompartımanların tamamını aşama aşama yapmanız gerekiyor. Baş tarafında bombardımancı, kokpit, navigatör bölümleri, ortada mühimmat yuvaları, onun arkasındatelsiz operatörü, arka silah bölümü ve son olarak kuyruk taretini ayrı ayrı yapmanız gerekiyor. Bunları yaparken baş üst ve alt kısımda yer alan taretleri de hangi sıraya göre yapacağınıza göre bazı parçaların montajını da önden düşünmeniz gerekiyor. Bu saydığım bölümlerde benzer renkler kullanıldığı için bölüm bölüm boyamak yerine önce dışarıdaki parçaların tamamını bırakıp sadece iç kısmı yapacakmış gibi bu kısımdaki parçaların tamamını tamamlamaya uğraştım. Şu ana kadar yaptığım kitler içerisinde içine en fazla uğraştığım kit bu olabilir, bitmek bilmedi. bu kısımda kesinlikle yapmak istediğiniz versiyona göre ekstra dikkatli olmanız gerekiyor çünkü gereksiz yere bir ton parça boyamak zorunda kalabilirsiniz ve asıl boyamanız gereken parça boyanmamış vaziyette kutunun köşesinde bekliyor olabilir.
     Bunca parçadan sonra gövdenin kapanabileceğine dair içimde en ufak bir umut kırıntısı kalmamıştı, parçalar bana ben onlara bakıyordum. Bir vakit sonra bu işten kaçamayacağımı anladım ve yeşil kafanın yardımıyla tekrardan işe koyuldum. Şaşırtıcı bir şekilde gövde gayet iyi kapanmıştı. Birazcık hizalama ile gövde kendi kendine kapandı, en son Tan Model'in RF-84 kitinde benzer bir durum yaşanmıştı. Derken iç gövde böylelikle tamamlanmış oldu. Ben taretleri ayrı boyayıp en son birleştirmekten yana olduğu için bu kısımları dışarıda tamamladım. Gövdenin iç ve dış kısmında bol miktarda da saydam parça bulunuyor. Beni en çok korkutan ihtimal kokpit bölümüne ait camlarla bombardıman operatörüne ait baş kısmında bulunan cam kısımdı, iki kısımda da oturma sorunları kitin içine etme potansiyeline sahipti. Uçak modelleriyle uğraşırken en nefret ettiğim durum buralardaki boşluklar oluyor. sonrasında buraları doldurup tesviye ederken o hayal ettiğiniz "crystal clear" kokpit camları suya öylesine hızlı çakılıyor ki. Neyse ki bu kısımda da korkularım yersizmiş, bu bölümler de olabilecek en iyi şekide oturdular. Sadece uçağın ön kısmında solda yer alan saydam dikdörtgen panel şekill parça biraz uğraştırdı, belki daha dikkatli olsam bu kadar uğraşmayabilirdim. Ayarlayamadığım için o dikdörtgen kısımda açık kalan yerlere macun atıp tekrardan panel çizgilerini düzenlemem gerekti.
     Sonra aklıma uçağın devasa kanatları geldi tabii ki hemen. Ben yine temkinli yaklaşmaktaydım. Çünkü her kanatta iki tane motor bölümü ve bir de iniş takımı yuvası bulunuyor. Bu kısımlar da bence olabilecek en iyi şekilde detaylandırılmış. Motorları yaparken zevkten kafayı yeme noktasına geldim diyebilirim. Detaylar o kadar hoşuma gitti ki dolapta bisikletin zincir yağı duruyordu, motorun içinden geçen pervane milini ve milin sonunda motorun içinde kalan sabitleme kısmını da yağladım rahat rahat hareket edebilsin diye, ilk defa böylesine gereksiz bir iş yapıyor haldeyken buldum kendimi. Sonrasında iniş takımı yuvalarına geçtik. Onlarda da durum hiç fena değildi. Buralarda da detay seviyesi yerindeydi. 
     Tam da bu kısımda dertli olduğum bir başka konu devreye girdi: kanat-gövde birleşim yerleri. Genelde kargo uçakları ve bombardıman uçaklarını yaparken gövde dışında uçağı batırma potansiyeli en yüksek bölümler kanat birleşim yerleri oluyor. Koca kimi kitlerde bu koca kanatlar içi küçük çentikle birleştiriliyor ve sizden bunu bir şekilde hizalandırabilmenizi bekliyorlar. Neyse ki Revell bu sorunu en azından bu kitinde öngörmüş ve gerçek uçakta olduğu gibi modelde de gövdeden uçağın ön ve arka kısmına doğru uzanan güçlü iskelet parçalarıyla kolaylıkla ve sağlam bir şekilde birleşim sağlanmış. Eğer temiz çalışırsanız iki kanatta da macunsuz, çok az zımparayla taş gibi bir birleşim elde edebilirsiniz.
     Yapım kısmına ilişkin sorunlarınız burada son buluyor, kanatları da tamamlayınca gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Yazının başında sizlere hangi versiyonu yapacağınıza karar verip en baştan kontrollü gidin diye uyarmıştım. İşte bu uyarı tam bu aşamalarda yerini buluyor çünkü versiyonlar arası fark sadece dekaller veya boyama şeması değil aynı zamanda parçaların da farklılaşmasını ifade ediyor. Ben başta Memphis Belle'yi mi yapsam derken internette o kadar çok Memphis Belle gördü ki uçağın o pinupp nose artını da görünce Shamrock Special'e dönmeye karar verdim. Bu uçağın bile farklı zamanlarında çekilen fotoğrafları arasında uçurum vardı. Belli bir zamandaki halini yapmaktansa birazcık işimi kolaylaştıracak ortalama bir Shamrock Special peşine düştüm.
     Boyama kısmında sizler de benim gibi önerilen rengi test etmeden atmaya gitmeyin sakın, ben baştan o kadar koyu girmişim ki açamadım sonradan rengi, zar zor toparladım. Sonra pasta cila derken dekallere gelebiliriz sonunda. Dekaller her zamanki Revell dekalleri, bundan önce birkaç tane Hasegawa kiti yaptığım için bu kitin dekalleri sanki cennetten inmiş gibi geldiler bana. Birazcık Microsol'le yerlerine oturdular. Normalde bu boyutlarda ve narinlikte uçaklar bu aşamaya gelene kadar birkaç defa düşer ve değişik aşamalarda değişik tatsızlıklar yaşanır ama gövdenin ağırlığının yanında plastiğin sağlamlığı bunları yaşatmadılar sağ olsunlar. Uçağın dış yüzeyleri de şahane kalıplanmış bence, İçe detay olarak modellendirilen pan çizgilerinin derinlik seviyesi ve kesiti olabilecek en makul seviyede tutulmuş. Panel çizgilerine uyguladığınız yıkamalar da kendini bu sayede çok güzel gösteriyor. Böyle böyle elinizde son derece güzel bir B-17  oluyor. Bu kite dair en büyük uyarım şu olacak, sakın bu kiti bitirdiğinizde gaza gelip araştırmadan başka bir WWII ağır bombardıman kuşuna başlamayın. B-17 benim o kadar hoşuma gitti ki dayanamayıp bir de yine Revell'in eski Matchbox kitlerinden biri olan PB4Y-2 "Privateer" kitine de başladım ama ne başlama. Ben yine benzer bir yapım süreci hayal ederken her saniye başka bir kabusu yaşıyorum. Belki o kitin de incelemesini ayrıca yaparım buraya. 

        Years ago, I stumbled upon this kit in the aisles of D&R. At that time, I was just beginning my journey into model-making, eagerly counting down the days until I could complete my first aircraft. Suddenly, I found myself face to face with this 1/72 scale B-17 kit produced by Revell. The thought of bringing a miniature version of a massive B-17 into my home stirred a storm of emotions within me. After all, I had always been fascinated by World War II bombers. However, despite its allure, I didn't purchase the B-17 that day. I was still in the early stages of my modeling journey, and when I saw the interior details, I doubted my ability to complete the kit. It was only after acquiring considerable experience in model-making that I cautiously opened the kit, which had been sitting on my shelf for years. Upon opening the box, I was greeted by an enormous bag of sprues, but this time, I was determined not to be defeated—I had to be able to build this kit. Encountering Revell’s familiar plastic oddly comforted me; perhaps because most of my early aircraft models had come from Revell. Thus, I began my adventure with this kit, which had been intimidating me for years, and now, I’ll share some insights into the kit for those of you who might also be interested in building a B-17.

         This B-17 kit is one of Revell’s newer generation kits, first released in 2010, according to Scalemates. Those who have tried pre-1980 WWII bomber kits will appreciate the improvements that come with this newer release. A well-detailed and molded kit, particularly impressive for this scale. I think this is one of my favorite Revell kits. If you ever get your hands on this kit, don't be afraid to start building it—I didn't encounter any significant issues with fitting, even with the detailed interior sections. For those considering starting this kit, my first piece of advice is to thoroughly study the instruction manual before beginning. Although the guide is as straightforward as possible, things can still get confusing in some places. The interior compartments are meticulously detailed despite being hidden from view once the fuselage is closed. You need to build each section step by step: the bombardier’s station, cockpit, navigator’s area at the front, the bomb bays in the middle, the radio operator's station behind that, the rear gunner section, and finally, the tail turret. While assembling these sections, you’ll need to plan ahead for some parts, especially the top and bottom turrets. Since similar colors are used in these sections, I chose to focus on completing all the internal parts as if I were only building the interior, leaving the exterior components for later. This might be the most challenging kit I’ve ever worked on, as it seemed endless. Be extra careful about which version you want to build because if you're not cautious, you might end up painting unnecessary parts while leaving essential ones unpainted.

          At one point, I had lack of hope that the fuselage would close after assembling all these parts. I stared at the pieces, and they stared back at me. Eventually, I realized there was no escaping from this task, so I returned to work with the help of some Tamiya Extra Thin Cement. Surprisingly, the fuselage closed up quite well. After a bit of alignment, the fuselage came together on its own, reminiscent of my experience with Tan Model's RF-84 kit. With that, the internal fuselage was complete. I chose to paint and assemble the turrets separately, so I finished those parts externally. There are also plenty of clear parts on both the interior and exterior of the fuselage. The two sections that concerned me the most were the cockpit and the glass at the bombardier’s station—any fit issues in these areas could ruin the entire kit. The gaps in these areas are my least favorite aspect of working with aircraft models because filling and sanding them can quickly ruin the "crystal clear" canopy you envisioned. Fortunately, my fears were unfounded, and both sections fit well. The only piece that gave me some trouble was the small clear rectangular panel on the left side of the nose; if I had been more careful, I might have avoided the need to apply putty and re-scribe the panel lines.

      Then, of course, I remembered the aircraft’s enormous wings. I approached this task cautiously because each wing includes two engine nacelles and a landing gear bay. These areas are also well-detailed, and I found assembling the engines quite enjoyable. The details were so satisfying that I even lubricated the propeller shaft and the stabilizing part inside the engine with bicycle chain oil to ensure smooth movement—something I’d never bothered with before. I then moved on to the landing gear bays, which were also well-detailed.

       At this point, another challenge came into play: the wing-to-fuselage joints. Typically, the wing joints are the most problematic areas when building cargo and bomber aircraft, as they have the potential to ruin the entire build. In some kits, the large wings are attached to the fuselage with tiny tabs, leaving you to align them somehow. Fortunately, Revell anticipated this issue, at least in this kit, and provided strong internal structures that extend from the fuselage to the front and rear of the aircraft, ensuring a solid and secure fit, much like the real aircraft. If you work carefully, you can achieve a seamless joint with minimal sanding.

     Once the wings are complete, the rest of the assembly is relatively straightforward. As I mentioned earlier, it's crucial to decide which version you want to build and plan accordingly because the differences between versions go beyond just decals and paint schemes—they also involve different parts. I initially considered building the Memphis Belle, but after seeing so many versions online and admiring its pin-up nose art, I decided to go with the Shamrock Special instead. Even photos of this aircraft taken at different times showed significant differences, so I settled on creating an average version that would be easier to build.

     When it came to painting, I recommend testing the suggested colors before applying them. I initially used a shade that was too dark and had difficulty adjusting it later, but I eventually managed to correct it. After polishing and applying a clear coat, I finally moved on to the decals. Revell's decals felt like a blessing compared to some Hasegawa kits I had worked on before—they settled in nicely with a bit of Microsol. Normally, aircraft models of this size and delicacy experience a few accidents or mishaps along the way, but the weight and sturdiness of the plastic helped prevent such issues. The exterior surfaces of the aircraft are also excellently molded, with finely recessed panel lines that allow washes to show beautifully. In the end, you’ll have a stunning B-17 on your hands.

    My biggest caution with this kit is to avoid getting overly excited and starting another WWII heavy bomber without proper research. I was so pleased with the B-17 that I couldn’t resist starting another kit, the PB4Y-2 "Privateer," also by Revell and originally a Matchbox kit. But what a mistake that was! I expected a similar build process, but every step has been a new nightmare. Perhaps I’ll write a separate review for that kit as well.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder