Karaköy Tünel Çıkışı Karşısı Yıkık Bina |
Çocukken uzun bir zaman günlük tutmaya çalıştım, bu sanırım liseye kadar da sürdü. Halihazırda meraklı kardeş kontenjanları da dolu olunca sürekli bu günlükler birileri tarafından gizli gizli okunur ve yeri geldiğinde okuyucular tarafından acımasız şakalara konu edilir, en iyi ihtimalle üçüncü şahısların önünde şantaj amaçlı inceden birkaç kelime söylenir gibi yapılıp sus payı istenirdi. İlerleyen yıllarda bu alışkanlığımdan zorunlu olarak vazgeçmek durumunda kaldım. Ne yazık ki her seviyeden aile üyelerim bu notların bağımlısıydı. Ardından bir dört beş yıl kadar önce burayı açtım. Çizim blogu olsa da ben burayı günlük gibi kullandım, genelde resim çizerken insanın düşünecek çok zamanı oluyor. Bu düşünceler genelde o esnadaki dinginliği fırsat bilip zihnin karanlık köşelerinden fırladıkları için genelde beni götürecekleri yeri bilemiyorum ve vardığım yer çok karanlık olabiliyor. Buna rağmen gelecekte bir gün bu düşüncelere yeniden dalmak isteyebilirim diye kısa kısa notlar alıyorum. Buna rağmen sanırım aile fertlerimden kimse eskisi gibi düzenli bu yeni formdaki günlüğümü okumuyor. Bazen çok derinlere de daldığım oluyor ama ilginç bir şekilde eskisi kadar ilgi çekmiyor. Halbuki önlerine bir defter koysam eminim odadan çıkar çıkmaz defterin her satırını ayrı ayrı tararlar. Gerçi kim bilir, belki artık bu durum da değişmiştir. Belki zaman bu duruma da bir el atmıştır.