29 Aralık 2021 Çarşamba

USk İstanbul Arter Buluşması

 

     Senenin son haftasına girerken yapılabilecek en güzel şeylerden birisi de dostlarla yapılacak olan bir eskiz buluşmasıymış meğerse. Bu buluşma için Arter'e davetliydik, her ne kadar ortam benim gibi çirkinliklerden ilham alan birine göre fazla steril kaçsa da çizecek bir şeyler bulabildim. Aslında hava belki de sağlam güneşli olsaydı büyük oranda içeri ışık alan bu binada güzel gölge ve ışık oyunları yakalanabilirdi. Bunun yerine ben son derce kolay bir sahne seçtim, fakat sahneyi renklendirirken suni ışıklandırmayla aydınlatılan bir mekanda gölgelerin ne kadar garipleşebileceğini fark ettim. Resimde her ne kadar gözlemlerimden sapmasam da akla mantığa uygun olmayan bir sürü nokta olduğu şüphesiz. Büyük ihtimalle senenin son resmi olacak bu resimle sizi baş başa bırakırken nice mutlu yıllar diliyorum sizlere!  






28 Aralık 2021 Salı

2021'in Modelleri

Please notify me if this meme belongs to you!
      Bazı şeyleri birkaç defa üst üste yapınca adet haline gelebiliyor, bu yıl sonu değerlendirmeleri de biraz öyle oldu. Geçtiğimiz seneki kitler için benzer bir liste yapmıştım sonradan o liste fazlasıyla hoşuma gitti. Bir yandan da yapıp ettiklerimi kayıt altına alma konusundaki takıntılı tavrım da bu listeyi yapmam gerektiğine ikna etti beni, sonunda yap kurtul diyerek sıvadım kollarımı. Bu sene fark ettiğiniz üzere yapılan kit sayısında kilometrelerce uzaklıktaki mesafeden görülebilecek ölçüde bir düşüş söz konusu. Elbette bu düşüşe ilk bakışta model yapmaktan sıkılan bir modelcinin sebebiyet verdiği düşünülebilir, fakat ülke şartlarıyla birlikte düşünürseniz bu düşüşün sebebini daha iyi anlayabilirsiniz.

22 Aralık 2021 Çarşamba

Case Ekskavatör Çizimi

     Bu aralar eminim sizler de hayal ettiğiniz kadar muhteşem günler yaşıyorsunuzdur. Tahmin ettiğiniz gibi bende de keyifler gıcır. İyi kötü bir PC buldum şimdilik, umarım uzun bir süre idare eder bu PC beni, onun haricinde genel olarak her konuda memnunum. Özellikle şu her türlü garabeti hayırlısı diyerek kucaklayanlara bile takılmıyorum bu ara. Hiç aklıma "hayırlı" olanın çizgisini nereden çizmek gerektiğini sormak gelmiyor mesela bu şahıslara unutmuşum. Nereye kadar olanlar hayırlı, nereden sonrası hayırsız nasıl önceden kestirebiliriz bunu da düşünmez oldum. 

 

16 Aralık 2021 Perşembe

Haliç Tersanesi Vinçleri

 


    İstanbul'un en büyülü yerlerinden birisi de Haliç Tersanesi benim için. Küçük de olsa hayatımda canlı canlı kuru havuzda bir gemiyi ilk defa gördüğüm yer olması sebebiyle benim için ne kadar değerli olduğunu anlatmaya kelimelerim yetmez. Yıllar önce İstanbul'a ilk geldiğim günlerde her yere Eminönü'nden gitme gibi bir garip alışkanlığın pençesine düşmüştüm. Bir şekilde her yere sanki oradan gidiliyormuş gibi hissettiren neydi ki acaba bana? Neyse sanırım 74 numaralı otobüsler yapıyordu Mecidiyeköy-Eminönü seferlerini o günlerde. Şu anda bu düşüncem çok saçma gelebilir ama o günlerde benim için bu ulaşım ağı Gordion düğümünden farksızdı. Şişhane'den aşağıya inerken otobüs zevkten dört köşe olurdum yukarıdan tersaneye bakarken, vinçleri çizerken o günlere döndüm tekrardan.

15 Aralık 2021 Çarşamba

Kiremit Caddesi Evleri/Balat

 


     Bu post yine son derece iç karartıcı paylaşımlarımdan birisi olma potansiyeline sahip bu sebepten en baştan sizi uyarayım, gününüzü bir de ben karartmak istemiyorum. Çocukken Manisa'nın nispeten meşhur sayılabilecek akarsularından biri olan Bakırçay'ın kollarında balık tutmaya giderdik. Özellikle yazın ortalarına doğru sular iyice azalınca derenin kollarında sıkışan balıkların peşine düşerdik. Yaz kuraklaştıkça sağda solda gölcükler oluşur ve küçük, kara, çekik gözlü ada insanları gibi sepetlerle balıkları köşelerde sıkıştırıp yakalardık. Şimdi düşünüyorum da dikenlerin arasında, yılan çıyanın cirit attığı o dere kenarlarına şortla inmek için ne kadar kafayı yemiş olmak lazım acaba? Yine bir gün böyle bir balık avı esnasında bir köşeyi döner dönmez korkunç güzellikte bir manzara karşıladı bizi. Günler önce ölmüş bir atı sahibi dereye yuvarlamıştı. Görür görmez yaşadığımız şok ve korku geçtikten sonra hayvanı incelemeye başlayınca bayağı büyülenmiştim. At bizden biraz daha yüksek bir seviyede asılı kaldığı için ve buna ek olarak benim yaşıtlarına göre çok daha kısa bir çocuk olmam sebebiyle o anda hayvan gözüme gökten inmiş devasa bir Pegasus gibi göründü, ancak bu esnada olduğum yere çivi gibi çakılı kalmamı sağlayan esas unsur hayvanın gözleriydi. Çürümeye çoktan başlamış olmasına rağmen gayet canlı bir biçimde bize bakıyordu. 
     Bu anıyı Büyülü Dağ'ı okurken hatırladım, ölülerin gözünü kapatmayla alakalı bir bölüm vardı, meğerse ölülerin gözleri vefat anında kapatılmadığı takdirde sonradan sertleşen kaslar sebebiyle bu işi yapmak güçleşiyormuş. Yıllardır uzay üssünde astronotlar misali asılı vaziyette takılan jetonum o anda düşüşe geçti ve anladım ki ölürken uykuya dalar gibi gözleri kapanmıyordu insanın, aslında durum tam tersiydi. Bu durumda uyku ve ölüm arasında yüzyıllardır kurulan ilişki de ağır bir darbe almış oluyordu. Nihayet anladım ki eski insanlar ölümü bizden çok daha cesurca karşılamışlardı. Mezar taşlarından bile korkan bizler öteki dünya güzellemelerine doyamayıp bu hayatı kendimize zindan ederken onlar yaşadıkların hayatın kıymetini bilmişler ve güzel bir hayatın sonunda ölümü de bu hayatın bir parçası gibi kabullenmiş ve ölülerinin üzerine kimi zaman evlerini yapmışlardı. Yaşadığımız saniyelerin kıymetini anladıkça sanırım ölümle barışmak da kolaylaşacak gibi duruyor. En azından cennet vaatleriyle birbirimize bu dünyayı dar etmesek o bile yeter.

14 Aralık 2021 Salı

Demir Kilise ve Balat Sokaklarından Bir Kesit

 


     Uzun süredir zincirlerimi kırmış gibi çiziyordum, sonra harıl harıl eve gelip tarayıcıdan geçirip paylaşmak için can atıyordum. Bayağıdır durağanlığı yenmiş gibiydim sanki. Halbuki üç kız kardeş baş başa verip kararlarını çoktan vermişlerdi benim için. Tahmin edemeyeceğim bir olmayan bir olay gerçekleşti ve eskiden bu satırları yazmış olduğum bilgisayarım çıkmış olduğum bu yolda daha fazla dayanamadı ve geri döndürülemez biçimde bozuldu. Yeni bilgisayar fiyatlarına malum şartlardan ötürü bakamadım bile. Tam da hızımı almışken olacak iş miydi şimdi bu? Neyse sayın okur şimdilik işyeri bilgisayarıyla idare edeceğim bir süre.