İstanbul'un en büyülü yerlerinden birisi de Haliç Tersanesi benim için. Küçük de olsa hayatımda canlı canlı kuru havuzda bir gemiyi ilk defa gördüğüm yer olması sebebiyle benim için ne kadar değerli olduğunu anlatmaya kelimelerim yetmez. Yıllar önce İstanbul'a ilk geldiğim günlerde her yere Eminönü'nden gitme gibi bir garip alışkanlığın pençesine düşmüştüm. Bir şekilde her yere sanki oradan gidiliyormuş gibi hissettiren neydi ki acaba bana? Neyse sanırım 74 numaralı otobüsler yapıyordu Mecidiyeköy-Eminönü seferlerini o günlerde. Şu anda bu düşüncem çok saçma gelebilir ama o günlerde benim için bu ulaşım ağı Gordion düğümünden farksızdı. Şişhane'den aşağıya inerken otobüs zevkten dört köşe olurdum yukarıdan tersaneye bakarken, vinçleri çizerken o günlere döndüm tekrardan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder