14 Ekim 2022 Cuma
Rodos Çizimleri-X/Mehmet Ağa Camii(19.09.2022)
13 Ekim 2022 Perşembe
Rodos Çizimleri IX-St. Francis of Assisi Catholic Church(20.09.2022)
12 Ekim 2022 Çarşamba
Rodos Çizimleri VIII-ΔΙΚΑΣΓΗΡΙΟ ΠΕΙΡΑΤΘΝ(17.09.2022)
11 Ekim 2022 Salı
Rodos Çizimleri-VII/The Church of Evangelismos(19.09.2022)
10 Ekim 2022 Pazartesi
Rodos Çizimleri-VI/Church of the Virgin of the Burgh-2(17.09.2022)
Bir önceki çizdiğim sahnenin hemen karşısında bu duvar vardı, meydana açılan asimetrik pencerelere dayanmadım. Asimetrik pencereleri keşke daha fazla kullansak. Bu pencerelerin arkasındaki odalar büyük ihtimalle bir zamanlar kilise yapısına dahil olan bölümlerdi, sonrasında herhalde kilise yıkılınca vatandaş bu bölümleri bari kullanalım demiş olabilir. İlk resmi bitirdikten sonra halen daha biraz vaktimin kaldığını fark edince hemen bu pencerelerden tarafa doğru döndüm, önceki resim biraz yorunca bunu tek sayfaya kısmi olarak çizdim. Böyle açık renkli taş yapılarla çizim esnasında başa çıkmak hayli zor, taşlar bu kadar açık renkli olunca tarama esnasında ne yaparsam yapayım sonuç tatsız oluyor. Yine de bu sahneyi kayıt altına almak güzeldi, umarım bir sonraki seferde biraz daha vaktim olur.
9 Ekim 2022 Pazar
Rodos Çizimleri-V/Church of the Virgin of the Burgh(17.09.2022)
6 Ekim 2022 Perşembe
Rodos Çizimleri - IV/Villa Kleobolus(Lawrence G. Durrel House)
İnsanlar neden kendilerine böyle efsane evler yapmayı bıraktılar anlamak çok güç. Adada en sevdiğim yapılardan biri bu sade ev oldu, bu kadar küçük bir yapıda bu kadar sade bir geometriyle böylesine şık bir ev tasarlayabilmek mucize gibi. Bina hakkında etrafta bir şeyler bulabilir miyim diye bakarken üzerindeki kitabede Lawrence G. Durrel'in 1945-47 yılları arasında bu evde yaşadığına dair bir bilgiye rastladım, abiyi kıskanmamak elde değil. Belki önümüzdeki günlerde okuma listeme Durrel'den de birkaç kitap ekleyebilirim. Eğlenceli bir çizim süreci olacağını düşünerek kayda da başladım ancak çizim videosu yapmak düşündüğümden çok daha zor bir süreçmiş. Adım adım her videoda yeni yeni şeyler öğreniyorum, bu sefer planları biraz daha kısa tutmaya gayret ettim, gereksiz detaylardan arındırdım. Rastgele yolda yürürken ne çizeceğini bilmiyor olmak kayıt sürecini planlamayı da güçleştiriyor ancak zamanla bunun için de bir yöntem geliştireceğime inanıyorum.
5 Ekim 2022 Çarşamba
Rodos Çizimleri - III/Commercial Harbor(17.09.2022)
Bahar aylarında renkleri tutturmak her daim benim için çile olmuştur, hele bir de böyle yukarıda güneşin deli gibi kavurduğu, ışıktan her yerin deli gibi parladığı bir yerde. Limanın yanındaki bu tekne tamirhanesini çizmeye başladığımda bayağı umutluydum ancak boyama aşamasına geçince maviler umutlarımın hızlıca yıkılmasına neden oldu. Çizerken biraz kayıt da almıştım belki sakin bir zaman diliminde fırsat bulursam kayıtları düzenler kanala koyarım.
Rodos'un en güzel yanı adada bulunan bütün sahillerin ücretsiz plaj olmasıydı, her an istediğiniz noktada denize girebiliyorsunuz. Ne yazık ki herkes bizim kadar akıllı değil, oysa koy oraya üç beş tane at hırsızı, çevir etrafını dikenliyle çatır çatır çalışsın. Yok halk plajıymış bilmem neymiş, onca sahil şeridi böyle böyle heba oluyor.
4 Ekim 2022 Salı
Rodos Çizimleri-II/Yeşil Marmaris Ferries
Deniz taşıtları yolculuk esnasında çizim yapmak için birebir, hem rahat ve diğer taşıtlara nispeten genişler, hem de hız bakımından diğer taşıt türlerinden geride kaldıkları için insana biraz daha zaman tanıyabiliyorlar. Gemiden inerken resmin tüm işi hemen hemen bitmişti, hem de sere serpe çalışmama rağmen.
3 Ekim 2022 Pazartesi
Rodos Çizimleri - I/Marmaris, Simes Sahili (15.09.2022)
Nedense işe başladığım ilk günden beri yıllık izin aldıktan sonra bedelini her zaman çok ağır ödüyorum, bu sefer de yine farklı bir durum yaşanmadı. Yapmış olduğumuz Rodos gezisi sonrası öyle bir iş yüküyle onurlandırıldım ki son iki haftayı hatırlamıyorum bile. İşler henüz bitmiş olmasa da çizimleri en azından tarayacak fırsatı buldum ve artık yavaş yavaş paylaşabileceğim gibi duruyor.
Bu seneyi genel olarak sevemedim, pandemide sakin sakin kendi halimde takılırken bu birden ekstra sosyalleşme dönemi çok bunaltıcı oldu benim için. Sene boyu yoğun iş temposu, bir düzine belirsizlik bayağı can sıkıcıydı. Üstüne bir de sosyal sorumluluklar falan derken zaten iş iyice çığırından çıktı. Bu sebeple ruh hali olarak parmağımı bile kıpırdatacak enerjiyi bulamadığım bir zamanda bu turu gerçekleştirmiş olmak benim için biraz kötü oldu. Delicesine çizebileceğim bir ortamdan sanırım toplamda beş günde on resimle döndüm, çizemediğim her sahne içimde kaldı.
Yine uzunca bir girişten sonra ilk resmimizden bahsedebiliriz, ilk resim Marmaris'te gemiyi beklerken çizmiş olduğum resim. Her ne kadar iskeleye yakın olsak da gümrükte işlerin ne kadar süreceğini kestiremediğim için aceleyle deftere bir şeyler karaladım. Çam ormanlarının kokusunu gerçekten özlemişim, çizerken sırf bu yüzden bile biraz daha vaktim olsun isterdim.