En son üzerime bir martı fena halde pislediğinden beri artık dışarıda çizim yapmasam mı acaba diye düşünürken yine duramadım ve çizer arkadaşlarla Firuzağa'ya doğru yol aldık. Kışın resim yapmak gibi yazın resim yapmanın da kendine has zorlukları var. Bu konuya dair ayrı bir yazı yazmak istiyorum(tabii ki üşenmezsem!).
Bu hafta ilk defa başımıza çok ilginç bir şey geldi. Meraklı bir amcanın dikkatini çekmiş olacağız ki, gelip bize ne yaptığımızı sordu, sonra birkaç arkadaşın resmine baktı ve sonra ortadan kayboldu. Derken elinde bir poşetle çıkageldi ve poşetin içerisinde tüm çizer arkadaşlar için alınmış gofretler vardı. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşmış olan bizlerin ağzı haliyle açık kaldı. Yıldırım Amca'ya bu davranışından ötürü ne kadar teşekkür etsek az kalır. Hala ümit var demek ki...
Kaderde 19 Mayıs'ta AKM'yi yıkılırken çizmek de varmış, çizimden dönüşte çok daha beter bir hale gelmişti. Bazen sayfalara garip anılar çökebiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder