13 Eylül 2018 Perşembe

Başarısız Bir Diorama Denemesi-2-3-4-......

     Yazmayı en sevdiğim bölümlerden birisi ile karşı karşıyasınız, bok ettiğim çalışmalardan bahsederken ayrı bir mutlu oluyorum. Ancak sanırım bu sefer başarmaya gerçekten çok yaklaştım. Son denemenin sonuçları bayağı tatmin edici oldu.


     Şimdi hızlıca üçüncü başarısız diorama denememden bahsederek giriyorum konuya. Diorama zeminini yine daha yapmış olduğum gibi şekillendirdiğim strafor zemin üzerine alçı uygulanıp, sonrasında Şile'den almış olduğum kumla kaplandı. Bir vakit kuruması beklendikten sonra kumu sabitleme ve sağlamlaştırma adına tutkalı su ile inceltip damlalıkla kumun üzerine küçük damlalar halinde uyguladım, yaymak için kesinlikle uğraşmadım. Kapileri hareketi ile karışımın kumun içine kendi kendine işlemesini istedim. Zeminin tamamen kuruması sonrası boya ve vernik uygulayıp bir gün daha kurumaya bıraktım.
     Ardından yine o ödümü koparan aşamaya gelindi. Son iki denemede ellerim yanmış, ortalık yapış yapış olmuş, korkudan elim ayağım dolaşmıştı. Bu sefer daha sağlam önlemler aldım, ancak detaylara inip o anları hatırlamak istemiyorum. 
     Epoksi reçine karışımını ilk iki seferde 1:3.5 ve 1:4 oranlarında yaptığımda sonuç felaket olmuştu. 3. deneme için oranı 1:5'te tutmaya karar verdim. Karışımı hazırladım, kalıba döktüm. Başlangıçta her şey güzel gidiyordu. Reaksiyonun yirminci dakikasından sonra ipler koptu, yine karışımın ısısı ilk seferlerdeki kadar olmasa da çılgınlar gibi yükselmeye başladı. Evde küçük çaplı bir Çernobil faciası yaşamamak adına hemen tedbir yöntemlerini devreye soktum ve karışımı gözden uzaklaştırdım.
Netice yine facia oldu tabii ki. Bu oran, yani 1:5'de çok fazla gelmişti. Deneme esnasında paçamı kazasız belasız kurtardığım, maket heba etmediğim, içişleri bakanından fırça yemediğim için başarısızlığıma çok sevindim.
     Yenilen pehlivan güreşe doymaz derler ya, epoksi reçine ile bir sefer daha güreşe tutuşmak istedim. Hala bir miktar malzemem vardı, ancak facia üstüne facia yaşamak beni yormuş ve yıpratmıştı. Bu sebepten deneyi son derece basit tuttum.İki santimlik bir straforun ortasına falçata ile küçük bir vadi açtım ve farklı şeyleri deneyimleyebilmek adına patafix ile yarığı ikiye ayırdım ve akrilik ile boyadım.

     Epoksi derinliğinin daha fazla olduğu A bölümünün içine maket çerçevelerinden kalan birkaç parçayı attım. Straforun dayanma gücünün maket parçalarından daha az olduğunu biliyoruz. Belki straforun eridiği ancak plastiği eritmeye yetmeyecek bir sıcaklık derecesi ile karşılaşırım diye böyle bir yol izledim. B bölümü ise fırça ile sadece zemine uygulanan epoksi katmanından ibaret.
     Bu sefer karışımı 1:6 olarak hazırladım. Açıkcası yine kontrolden çıkacak bir deneme beklerken sonuç gayet başarılı oldu gibi. Karışım ilk defa plastiğe ve strafora zarar vermedi, sıcaklık delicesine yükselmedi. Ancak sertleştirici oranının tam sınırda olduğundan bahsetmek gerekiyor. Bu denemenin tamane kuruması üç günü buldu, yani 72 saati. Sonradan çok az kalan malzeme bile bir de 1:7 denemesi yapılsa da üstünden geçen bir haftaya rağmen karışım hala jöle kıvamından biraz daha sert halde bekliyor.
     Sonuç olarak şimdilik uygun karışım oranlarına ulaştım gibi görünüyor. Bir süre küçük atölyemizden ve şehirden uzak kalacak olmam sebebiyle bu işle uğraşamayacağım. Dönüşte öncelikle yine tam teşekküllü bir diorama zemini yapıp 1:6 oranını bir kez daha test edeceğim. Eğer sonuç hacim ve derinlik arttığında da aynı şekilde olursa yapmak istediğim su altı dioramasına başlayacağım. Umarım bu sefer başarmışımdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder