Uzun zamandır bulaşmamak için kendime zar zor hakim olduğum bir alandı Gunpla evreni. Geçtiğimiz haftalarda Mobil Suit Gundam evreninin son çıkan serisi Iron Blooded Orphans serisini izleyince kendime koymuş olduğum tüm bariyerler yıkıldı ve bir yandan MSG'nin kalan serilerini izlerken bir yandan da Gundam kitlerini aramaya koyuldum. Ülke sınırları içerisinde ne yazık ki henüz herhangi bir dağıtımcı bu işe girmediği için ikinci el sayfalarını taramaya koyuldum. Şansıma benim gibi zor günlerde yaparım diye biriktirip biriktirip sonra bu kadar kiti koyacak yer bulamayınca satmaya karar veren birileri denk geldi ve böylelikle ilk kitimi aldım. Bu bir Schwalbe Graze'di ve o kadar çok hoşuma gitti ki boyarsam mahvederim diye boyamadan bıraktım. Sonra ikinci kitimi aldım ve bu kit de öylesine güzel ve tamamlanmış duruyordu ki yine kıyamadım ve olduğu gibi bıraktım. Sonra renklerine uyuz olduğum Space Jahannam (Klim Nick Use) kiti elime geçti. Sonunda boyayabileceğim bit elime geçmişti. O arada bir de Jon Bius'un kanalını keşfetmiş bulundum ve videoları ihtiyacım olan son doz motivasyonu fazlasıyla sağladı.
Blogda yapmaktan zevk aldığım şeylerden bahsetmek hoşuma gittiği için bir iki satır bir şeyler karalamak güzel olur diye düşündüm. Üç kitin de yapım süreci tam bir şaşkınlık içinde geçti, nasıl olur da bu kadar parça bir araya bu kadar uyumlu bir biçimde gelebilir diye bayağı düşündüm. Araştırmaya koyulunca bunun altında üç büyük gelişim aşaması olduğunu öğrendim. İlk aşama çoklu enjeksiyon sistemi, bu sayede farklı renkteki plastik parçaları tek kalıpta basabilir hale geliyorlar. İkincisi eklem yerlerine hareket kabiliyeti sağlayan poly cap sistemi. Bu sistem sayesinde iç içe geçmiş dairesel parçalarla eklem yerleri kıpır kıpır oynayabilir hale geliyor. Son aşama ise Gunpla camiasını yapıştırıcılardan kurtaran Snap-Fit teknolojisi. Bu sayede tüm parçalar birbirine çıtır çıtır oturarak yapım boyunca sizleri mest etmeye hazır hale geliyor.
Boyama kısmı ise biraz zorlayıcı, iç iskelet ayrı zırh kısımları ayrı çile. Boyamaya başlamadan kiti gözü kapalı yapabilecek hale gelene kadar birkaç defa söküp takmak en güzeli, çünkü astar sonrasında tüm parçalar aynı renkte olunca hangi parçanın nereye ait olduğunu anlamak tahmin edeceğiniz üzere biraz zor olabiliyor. İlk kitimde bunun farkında olmadığım için parçaları birleştirmede biraz zorlandığımı belirtmeliyim.
Yazıyı yazmak için kitin tamamen bitmesini bekleyemedim, robotun eli yüzü toparlanınca hemen paylaşmak istedim. Güzel bir diorama ile bu çalışmayı sona erdirmek istesem de henüz atmosfere karar verebilmiş değilim. Belki üşenmez bu çalışmayı sonlandırabilirsem tekrardan bir güncelleme yaparım. Şimdilik yazımı burada sonlandırmayı uygun görüyorum. Yeni kitlere doğru yelken açarken sizlere virüslerden uzak mutlu günler diliyorum. Bu esnada da eğer siz de kendi içinizde bu duruma benzer çatışmalar yaşıyorsanız sizin için güzel de bir video bırakıyorum aşağıya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder